Sitemim var,
Nazım var.
Nazımın geçtiklerine.
Lâkin var olanı, olması gerekeni istemez oldum.
Yavuz Bülent Bakiler'in "Hangi düğüm çözülür nazla sitemle.” dizesini aşamıyorum bugünlerde.
Buna da sitem edip nazlanıyorum bir kısır döngüde.
Dünyanın kanunudur, sevgiye duyulan ihtiyaç ve naz. Kimileri buna beklenti diyor. Gereksiz görüp çocukça olduğunu düşünüyor.
Aslında fıtrattan ihtiyaçtan.
Dünyadaki her bir varlık dahi bekler. Beklemekle kalmaz, tepki verir.
Mesela toprak;
Yağmuru bekler. Yağmur az gecikse kurur çatlar, sitem eder.
Güneş;
Güneş doğmasa bir tülün ardına.
İçine kapanır duvarlar, loş bir renk alır yüzü.
Naz eder, asılır çehresi. Tabloların çivisi dahi gıcırdar.
Dallar, yapraklar rüzgârı gözler.
Uzaklardan dağların ardından gelen rüzgârı.
Bekler
Bekler
Lakin Gelmez.
Boynunu büker dal. Yaprak kendini salar. Ta ki rüzgâr dağların rayihasını, karların dokusunu getirene kadar.
Anacığı gelip kucaklayana kadar, Bebeler bir damla süt için naz eder…
Gelmez ise hıçkırıkları sitem olur, gözyaşları naz.
Ana Babamızın nazımızı çektiği gibi yalan dünyada çeksin isteriz nazımızı. Ama adı üstünde yalan dünya iste.
Kendi de yalan, ona tutunan da yalan.
"Bazen çekip gidesim var" deriz.
Naz ederiz bulunduğumuz şehre.
Koca yüreğinin sırtında taşırsın, kaçmak istediklerinin.
Nereye gidersen git, içindekilerini tüketmedikten sonra boşadır bu sürgün seyahat.
Kendinden gitmek;
Bir otogarda otobüsü bekler gibi beklersin, vaktin gelmesini. Fakat akrep oynamaz. Yelkovan dönse de değişmez an. Sen kendi ekseninde durursun. Dünya bu, kendi halinde dolanır durur.
Ve anlarsın adres yanlış. Bavulunu toplar hayallerini bohçalar birde düğüm atarsın. Gerçekleşen hayallerin değil yaşadıklarındır.
Yaşadıklarını da kâr sayma. Belki kendi hayatının hırsızı olup. Olmaması gereken yerde ve tanınmaması gerekenlerle berabersin.
Dünyaya gözlerimizi açtığımız gün, ebe göbek bağımızla beraber hayatımıza da bir düğüm atmış.
Çöz çözebilirsen!
Nazı denedin açamadın. Sitem kâr etmedi. Düğüm ise kör düğüm.
Aç açabilene kadar.
Belki de tılsım bir kelimede gizlidir.
FISILDA şimdi
"ya Fettah" diyerek.
Muhabbetle kalın…