Tarihe adını altın harflerle yazdıran Şanlı Osmanlı devletinin bir torunu olmaktan, her zaman sevinç duyan ve atalarımız olan Osmanlı Devleti’ni her platformda savunan, hatalarıyla da başarıları ile de bizim her zaman gurur kaynağımız olan, dinimiz İslâm’a hizmet eden aliminden cahiline tüm atalarımı saygıyla anıyorum.
Bu cihangir devlet, son zamanlarında ki çöküş nedeniyle o zamanki yönetim tarafından Avrupa’ya teknoloji getirsinler diye Osmanlı tebaasından öğrencileri gönderdi. Gel gör ki giden öğrencilerin büyük bir kısmı, Avrupa devletlerinin bilinçli çalışmaları neticesinde, mason örgütleri de kullanılarak maalesef devşirildiler. Birçoğu teknolojiyle birlikte yerine bozulmuş Avrupa ahlakını getirdiler. O gündür bu gündür bu ülkemiz değerlerine yabancı bu nesil ve torunlarından çekmediğimiz kalmadı.
Kendini kaybetmeyip elde ettikleri ilimleri getirip ülkemiz menfaatlarına kullanan o kahramanlarımızı da kutlamadan geçmek istemiyorum.
Devşirilmiş bu şahıslar cumhuriyetle beraber fırsatları kendi lehlerinde kullanarak bizlerin inançlarından kopuk, batı hayranı, aşağılık kompleksine kapılmış, bizden adam olmaz, bizler artık treni kaçırdık, Avrupa’ya yetişemeyiz gibi yeni bir anlayışla maalesef eğitim ortamlarında yıllarca beyimize işlediler.
1980'li yıllarda Mühendislik Fakültesinde okurken elektrik bölümünden Prof. Dr. Atuf Ural isminde bir hocamız, sınıftaki bşr konuşmasında bizler Türkiye olarak bırakın transistörü bir kondansatör veya direnç bile üretemiyoruz demişti.
Bizlerin umutları bu şekilde basından olsun, etrafımızda ki umutsuz insanımızdan olsun, bazen de hocalarımız kanalıyla hep kırılıyordu. Ama bizler ne olursa olsun kararlı idik. Şuan bakıyorum da Elektronik ve bilgisayar hatta yapay zekâda nerelere ulaştık. İşin İçinde olmadan ahkam kesmek çok kolay.
İçimizden bazıları bunları basitleştirmek için, bu dünyada ki gelişimin bir doğal sonucu diyor. Bu kafaların yanıldığı nokta şudur. Senin önünde kararlı ve dik duran ve stratejik yatırımların önünü açan bir yönetim olmazsa ağzımızla kuş tutsak dâhi bizlere bir arpa boyu yol aldırmazlar. Bunu iyi belleyelim.
Örnek mi istersin; Nuri Killigil (Enver Paşanın kardeşi). İstanbul’da haliçteki silâh fabrikasında sabotaj neticesinde tüm mühendislerimizle birlikte şehit edildi.
İlk uçak yapıp uçuran Vecihi Hürkuş. Yıllarca Yeşilçam sinema sektöründe bize yanlış tanıtılıp o kahraman vatan evladıyla dalga geçildi.
Cumhuriyet döneminin iş adamlarından Nuri Demirağ ismini duymayan kalmamıştır diye düşünmek istiyorum.
Kayseri’de o gün ki şartlarda tüm servetini ülkesi için harcamış vatansever bir insan. Onun üretmiş olduğu ı güzelim uçakları hangi yönetim sattırmadı ve yere gömdü düşünmek lâzım.
O uçak fabrikası bugüne ulaştırılsaydı ne gibi sonuçlar yaşardık?
Hiç düşündük mü?
Devrim otomobili ne umutlarla yapılmıştı ve kimler tarafından nasıl ve niçin engellendi?
Demek ki teknolojik bilgiye sahibi olmak bir ülke için yetmiyor. Ne gerekiyor? ülkesi için canını verebilecek çok güçlü siyasi bir irade gerekiyor.
Eğer vatansever çok güçlü siyasi bir irade olmasın iddia ediyorum ki bırakın yeni stratejik ürünü, elimizdekilerden bizi etmezlerse ben insan değilim. Bu kadar iddialıyım.
Yeni üretilmekte olan TOGG otomobillerini iki günde kapatırlar. Sebep olarakta ekonomik değildi onun için kapattık diyecekler. Hâlâ ülkemize çağ atlatacak bu teknolojiyi yönlendirmeler neticesin de küçük gören maalesef büyük kafalar var.
Peki yapay zekânın kullanıldığı SİHA teknolojisi, o da sudan sebeplerle kapatılacak.
Bu yazının içeriği uzayacağı için örnekleri burada kesmek istiyorum.
Sonuç olarak bizler tarihte çağ açıp çağ kapatmış bir milletin torunları olarak, tüm aşağılık empozelerini ruhumuzda ve beynimizde yıkarak, ülkemiz için yapılan, ülkemize kazandırılan her teknolojiyi takdir edip sahip çıkalım ki yenileri gelsin. Bu da ancak ülkesi için gece gündüz çalışan yönetimlere sahip çıkmakla olacaktır.
Allah Yâr ve yardımcımız olsun. Birlik ve beraberliğimizi devam ettirecek sebepler yaratsın. Bizim ülkemizi yine eski günlerimizde olduğu gibi İSLÂM'ın bayraktarı eylesin. Bütün milletimizi uyandırıp, şuuru imanla yaşatıp her birimize feraset versin. ÂMİN...
Kalın Sağlıcakla...
Telefon: 0532 268 05 48
E-Mail: info@kilithaber.com