Mutluluğun Sanal Avcıları

Kayıt Tarihi: 18 October 2022 Yazar: Abdülkadir Kaçar

Birinci guruba şöyle soracağım;

-Dünya da mutluluk var mı?

-Evet, var diyecekler...

...

İkinci guruba şöyle soracağım;

-Dünyada mutluluk yok mu?

-Kesinlikle yok diyecekler...

...

Bu soruların ilkine yanıt verenler;

Mutluluğu bulup yaşamayı başaran,

her zaman olumlu düşünenlerdir...

Dünyanın her yerinde, her şeyde;

Onlara göre sınırsızca mutluluk vardır...

...

-Mutluluk yok yanıtını verenler ise;

Olumsuzluk abidesi konumunda olup

onuna hiç tanışmamışlar;

Sonsuza kadar da mutlu

olamayacaklarına inanırlar;

Onlara göre bu dünya sadece;

Acılar ve sorunlarla doludur...

...

Bu iki soruya 8 milyar insan,

Daima farklı yanıtlar verecektir...

...

Bir atasözü der ki;

-MUTLULUK ARAMAKLA BULUNMAZ; BULANLAR İSE SADECE ARAYANLARDIR...

...

Ben de bir denememde şöyle yazmıştım;

-ARAMAYI BİLENLER İÇİN,

MUTLULUK DAMARLARINDA,

DOLAŞAN KANLARI KADAR O KİŞİNİN İÇİNDEDİR;

ARAMAYI BİLMEYENLER İÇİN İSE,

YILDIZLAR KADAR ULAŞILMAZ VE DE UZAKTADIR...

...

Mutluluğa bir de başka boyuttan bakalım;

Bazı insanlar;

Hayallerini kurduğu mutluluğu daima;

Kendilerinden uzak başka yerlerde ararlar;

Örneğin aylar önceden tatil programları yapıp;

Henüz kazanmadıkları parayı harcayanları;

Yani mutluluğu uzaklarda arayanların

Her biri aslında sanal MUTLULUK AVCISI’ dır...

...

Çünkü bu düşüncede olanlar;

-Ya şundadır ya bunda/

Helvacının kızında diyen;

Çocukların sokak oyunlarındaki;

Tekerlemede olduğu gibi;

Acaba mutluluk;

-Hangi ülkede,

-O şehrin neresinde?

-O ülkedeki turistik beldesinin neresinde;

Tekerlemesiyle aralıksız planlar yaparlar...

...

Mutluluğu arama macerasına çıkmaya:

Karar verirler; hem iç hem de dış ülkelerde

En sihirli reklamlara yoğunlaşırlar;

Turizm firmalarını sürekli araştırıp,

Kendilerini en etkin şekilde kandıranların peşinden koşarlar...

...

Bir iki yıllık gelirlerini daha kazanmadan;

Gönül rahatlığıyla kolayca borçlanırlar...

Gittikleri yerlerde aylardır hayalini kurdukları

Mutluluk isimli mucizenin gelip;

Sihirli biçimde avuçlarına konmasını;

Kendilerini mutlu etmesini boşuna beklerler...

...

Kredi kartlarıyla taksitle ödedikleri,

Paranın karşılığını, almak istemeleri;

Onların elbette en doğal haklarıdır...

Artık kaç gün, ya da hafta ya da,

Hayallerini kurup aradıkları,

Sihirli güzeller güzeli olan;

Mutluluk isimli mucizeyle

Asla karşılaşamazlar...

...

Tatil sona erip paraları bitince,

Hayal kırıklığı ve moral bozukluğuyla,

Boyunları bükük, yüzleri solgun, aşırı yorgun,

Elleri boş olarak evlerine geri dönerler...

...

Böylece de yaptıkları yanlış hesaplamalarla

Hem her saniyesi mucize olan hem zamanlarını,

Hem de daha kazanmadıkları, gelirlerini,

Kaybetmiş olarak kredi kartı taksitlerini Ödemeye, kendilerini mahkûm etmiş olarak;

Geri dönerler...

...

Oysa bu konuda yapmaları gereken tek şey;

Mutluluk isimli mucizeyi uzaklarda değil,

Bulmaları çok kolay ve en yakınlarında olan,

Sadece kendi bilinçaltlarında aramalarıdır...

...

Çünkü ömür boyu, peşinden koşup

Hayallerini kurdukları mutluluk;

Diğer tüm duygular gibi,

İnsanın sadece kendi içinde;

Trilyonlarca hücresindedir sürekli devinmektedir...

...

Keşfedilip insanı mutlu etmek amacıyla ZAVALLI MUTLULUK duygusu;

İçinde yaşadığı insana ömrü boyunca;

Kendini fark ettirmek amacıyla çırpınır durur...

-Ey insan benim adım mutluluk; 

Bak ben senin damarlarında akıyorum;

Senin içindeyim; beni lütfen fark et;

Beni uzak yerlerde boşuna arama;

Çünkü beni kendinden başka yerlerde bulamayacaksın der...

Ama sesini o insana maalesef duyuramaz...

...

Size bir sır vereyim mi?

Kendini seven insanın,

Mutluluğu arama adresinin tam yeri;

Sadece ama sadece iç dünyası-bilinçaltıdır;

İnsanın bunun için mutluluğunun kendi yüreğinde olduğunun bilincine varması yeterli olacaktır;

 ...

Bunun çok basit kuralı da şudur;

Kişi öncelikle ruh ve bedeniyle barışmalıdır;

Her şeyiyle kendini benimseyip sevmelidir;

Yaptığı işinin türü ne olursa olsun;

Ona kendini adamalıdır;

Her saniye yaptığı işiyle doyuma ulaşmayı böylece başarmalıdır...

...

İçinde bulunduğu koşulların boyutları,

Ne olursa olsun daima olumlu düşünmeli,

Kendini kandıracak yalanlar söylememeli;

Her zaman önce kendine karşı dürüst olmalı;

Daima objektif düşünüp;

Aynı şekilde hareket etmeli,

Hayat isimli öğretmenine,

Ömrü boyunca en iyi,

En çalışkan, her koşulda,

Kendini aşmaya,

Değişim dönüşüm,

Ve başkalaşım konusuna,

En hazır öğrenci olmalıdır...

...

Böylece düşüncesindeki her türlü; Olumsuzlukları olumluya,

Hataları hatasızlığa,

Yanlışları doğruya,

Kötüleri iyiye,

Acıları mutluluğa,

Dönüştürmeyi bu bakış ve anlayışıyla gerçekleştirmeli ve başarmalıdır...

...

Ömrünün her aşamasındaki;

Her yarışını sadece kendiyle yapmalı,

Rakip olarak sadece kendini görmeli,

Çalışmalarıyla kendini geçtiğinde;

Dünyadaki tüm insanları geride bıraktığının farkına varıp;

Mutlu olmalı yoluna bilgece devam etmelidir...

...

Sonuç olarak;

Ve merhum cumhurbaşkanımız,

Süleyman Demirel’in;

-MESLELERİ MESELE YAPMASANIZ,

 ORTADA MESELE KALMAZ,

Sözlerini arada sırada gülümseyerek,

Hatırlamasında yarar vardır...

...

Bunları başaramasa; ömrü boyunca,

 MUTLULUĞUN SANAL

AVCILIĞINA aralıksız devam eder;

Hani bir özdeyiş vardır;

AVCI KIRK GÜN TABAN ETİ,

BİR GÜNDE AV ETİ YER DERLER;

...

Mutluluğu kendi dışında arayan,

Bu sanal mutluluk avcıları için;

Bu sözü şöyle söylenebilir;

Mutluluğu başka ülkelerde,

Başka şehirlerde arayan insan bile;

Kırk defa macera yaşadığında;

Belki de sadece bir defa mutlulukla karşılaşmayı başaracaktır...

...

Sığınacağı tek ve en güvenli limanı olan;

Kendine mutsuzluk, acılar hayal kırıklıkları içinde; evlerine yani kendilerine dönecektir nokta...

Daha iyi bir kullanıcı deneyimi için tanımlama bilgileri kullanır. İzin verir misiniz?

Telefon: 0532 268 05 48

E-Mail: info@kilithaber.com