Çok uzak diyarlardan birinde bir aslan kral yaşarmış, bu aslan kral halk arasında sevilen, sayılan biriymiş. Bütün hayvanların dilinde onun adı varmış, adaleti, hoşgörüsü ile, bütün hayvanların sevgisini kazanmış.
Gel zaman, git zaman hayvanlar yiyecek bulamamaya, su bulamamaya başlamış, ormanlar kurumuş, sular kesilmiş.
Aslan kral sarayında her şeyden bihaberken hayvanlar açlıkla, sefaletle savaşıyormuş.
Kralın yardımcısı olan tilki krala her gün rapor veriyor, tüm hayvanların sevgi dileklerini iletiyormuş. Her şeyin bolluğundan, güzelliğinden bahsedip kralı dışarı çıkmaması için kandırıyormuş.
Ormanların sularını kesende bu tilkinin adamları olan çakallar imiş. Çakallar suyun üzerine büyük kayalar yıkarak suyun ormana gitmesini engellemişler.
Ve diğer yandaşlarıyla beraber susuzluktan ve açlıktan bitap düşen hayvanları bir bir avlamaya başlamışlar.
Halk çakalların zulmünden tilkiye sığınmış ama bilmiyorlar ki asıl zulmeden tilkidir. Tilkiye kralla görüşmek istediklerini belirtmişler, tilki kralın hasta olduğunu söylemiş ve hayvanlar boyunları bükük oradan ayrılmışlar.
Çakallar bütün hayvanları parçalayarak kendilerine aylarca ziyafet çekmişler, ormanda tek bir hayvan kalmamış, ve çakallar, yandaşları ve tilki birleşip aslan krala sarayda saldırmışlar, kral güçlü olmasına güçlüymüş ama sayıca fazla olan çakallar kralı yaralamışlar kral can havliyle ormana kaçmış ama gözlerine inanmamış her yer kan ve ceset parçalarıyla doluymuş, tilkiden dost olmayacağını anlamış anlamasına ama her şey için artık çok geçmiş, halkını ihmal ettiği için, halini hattını bizzat kendisinin sormadığı için çok pişman olmuş, çakallar aslan krala yeniden saldırmışlar, ve onu da oracıkta parçalamışlar.
Sevgili arkadaşlar halk olarak, millet olarak bizlerin emeklerine, alın terlerine göz diken çakallar hep olacaktır. Ülke yangın yeriyken menfaat senaryoları kuracak olan tilkiler elbette hep olacaktır.
Halkımızı, bizleri çetelere, zorbalara, basur beyinli münafıklara Rabbim ezdirmesin.
Bu millet necip millettir, açlıkla, yoklukla bu millete diz çöktürmek peşinde olan leşçil akbabalar kendi pisliklerin de can vereceklerdir.
İslam coğrafyasının son umudu bu millettir, ezanın son koruyucusu bu millettir.
Milletimizin değerini bilelim ve taşıdığımız o mukaddes gücün farkına varalım.
Gün uyumak, oturmak günü değildir, gün ecdadın emanetine sahip çıkma günüdür. Gün yaratanın kudretine nail olma günüdür.
Gün ay-yıldızlı bayrağımızı, en yüksek burçlardan dalgalandırma günüdür.
Gün odur ki zafer, gök yeleli bir ordudan.
Yıkayın ruhlarınızı, uyan ey milletim uyan!
Sevgiyle kalın