Soğuk savaş sonrası eski adı ile SSCB yani Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması sonucu ortaya çıkan yeni devletler ve onların uluslararası diplomaside oluşturmuş olduğu diplomatik tablo tabiri caizse yeni yeni zemine oturuyor.
Kominist rejimin en güçlü temsilcilerinin başında gelen Rusya özellikle ABD ile soğuk savaş döneminden kalan askeri ve siyasi gerginliklerini günümüzde sınır komşuluğu bulunan ülkeler üzerinden devam ettiriyor diyebiliriz.
Bu mesele tek taraflı bir konu değil. Masanın diğer yanında Ukrayna ve benzer ülkelerin hamisi konumunda olan ABD var. Aslında bu gerginlik en iyi ihtimalle yaklaşık altmış yıllık bir maziye sahip diyebiliriz.
Öyle ki ikinci dünya savaşı ve sonrası meydana gelen bölgesel çatışmaların ve savaşların içeriklerine bakacak olursak ne demek istediğimi çok daha iyi anlayabilirsiniz. Özellikle sömürgeci batı dünyası Asya ve Afrika kıtasından geri çekilme sürecini yaşıyor.
Bu iddialı sözü neye dayanarak söylediğimi birazdan vereceğim bilgilerle daha net anlaşılacaktır. ABD’nin Kuzey-Güney Kore savaşı sonrası Vietnam’a el atan ABD deyim yerinde ise bir bataklığa saplanacağından haberdar değildir.
Vietnam Savaşı veya diğer ismi ile İkinci Çinhindi Savaşı olarak bilinir, Doğu Bloku ülkeleri olan Kuzey Vietnam, Çin ve Sovyetler Birliği ile ABD ve ABD destekçisi anti-komünist Güney Vietnam arasında yaşanan savaştır. Kore Savaşı'ndan sonra Soğuk Savaş'ın ikinci sıcak çatışması olarak tarihte yer almıştır.
ABD, 1963-1973 yılları arasında savaşa dâhil olmuş ve 60.000 kadar asker kaybetmiştir. Birleşik Devletler savaşı kaybetmiştir.
Savaş sonucunda dünya genelinde Antiamerikancılık yükselmiş ve ABD kamuoyu, savaşa girilmesini sorgulamıştır. ABD ordusu savaş sırasında işkence, tecavüz, toplu infaz, sivillerin öldürülmesi ve kimyasal silah kullanmak gibi pek çok savaş suçu işlemiştir.
Bugün kimsenin hatırlamadığı bu konular bugün yaşanan siyasi krizler için önemli ipuçları vermektedir. Tarihi ve yaşananları unutmamak çok ama çok önemlidir. Keza bugün tarih tekerrür etmektedir.
Bugün yaşanan süreç, sömürgeci güç ABD’nin geri çekilmesinin bir aşamasıdır diyebiliriz. Son elli yıllık gelişmeleri göz önüne alacak olursak Afganistan ve Irak’tan sonra Türkiye’den de çıkmak zorunda kalan ABD’nin askeri savunma sınırı Yunanistan olarak güncellendi.
Bugün ekonomik anlamda bitmiş bir Yunanistan ABD askerlerine bırakın karşı çıkmayı ABD postalı yalamak zorunda olduğu gün gibi ortadadır. Savaş literatürüne göre ABD’nin son siperi yani savunma sınırı Yunanistan toprakları olmuştur.
ABD bu süreç içerisinde üretimden geri kalmakla beraber büyük bir ekonomik kriz mücadelesi vermektedir. Daha doğrusu can çekişmektedir diyebiliriz. Ekonomisini sömürgecilik ve savunma sanayi üzerine kurgulayan ABD artık sömürdüğü coğrafyaları terk etmek zorunda kalmış ayrıca geçmişte olduğu gibi yeterli silah satışı yapamama durumu ile karşı karşıya kalmıştır.
Japon düşünür bilim insanı Kenichi OHMAE yıllar önce ABD başta olmak üzere Ulus Devletlerin sonunun geleceğini ön görmüştür. OHMAE 2035 yılında ABD’nin ekonomik ve siyasal anlamda süper güç olmaktan çıkacağını ve yerini Kominist Çin’e devredeceğini dile getirmişti.
Bugün OHMAE’nin öngörülerinin ne denli yerinde olduğuna canlı tanıklık ediyoruz. Ekonomik ve askeri anlamda ciddi kan kaybeden ABD, bugün geri çekilme hamlesi yaparken diğer taraftan Ukrayna gibi ülkeler üzerinden varlığını hissettirmeye gayret gösteriyor. Yıllardır savaşlar ve siyasi gerilimden beslenen ABD son nefesini verirken yine fıtratına uygun hareket ediyor.
Deyim yerinde ise kavgada dayak yerken son bir yumruk atma hevesi içerisindeler. Şahsi görüşüm Ukrayna’da tahmin edileceği üzere bir sıcak çatışma yaşanmayacaktır. Daha açıkçası uzun soluklu bir çatışma veya savaş çıkacağına ihtimal vermiyorum.
Ne ABD buna çok istekli ne de Ukrayna. Rusya kavganın ağır ağabeyi rolünde. Aslında savaşın kararını verecek olan Rusya. Bu nedenle Putin ne derse o olacak. Türkiye bu krizde son yıllarda elde ettiği kazanım sayesinde en büyük arabulucu aktör olma yolunda.
Bu nedenle aklıselimin galip geleceğine inanıyorum. Günümüz dünyasında savaşlar sadece can kaybına değil aynı zamanda göç dalgalarının sebebini oluşturuyor. Bu nedenle herhangi bir savaş hamlesi yapılmadan önce kılı kırk yarılması kaçınılmaz bir gerçektir.
Zaman her olayda olduğu gibi bu hususta da bize en büyük tanık ve yol gösterici olacaktır.
Selam ve dua ile…