Güven ve istikrar kime lazım Adana'nın sıcak gündeminden çıkıp biraz da ulusal gündeme değinmekte yarar var diye düşünüyorum.
Bu sıcakta trafikten, belediye otobüslerinin kirinden, arızasından, düzensizliğinden, okullar açılırken şehir içi asfaltlama çalışmasından, namus sözü unutulup yapılan işçi kıyımından, belediye kasasının bir reklam şirketine çalışmasından bahsetmeden ülkemizin geleceğini etkileyecek 2023 seçimlerinden bahsetmek istiyorum.
Bilindiği gibi bu seçimler Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasında geçecek.
Bu ittifak içindeki partiler de kendilerini yine bulundukları ittifak üzerinden anlatmaya çalışacak.
Cumhur ittifakı şimdilik üç temel birleşenden yani AKP, MHP ve BBP’den oluşmaktadır. Burada Sayın Devlet Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı etle tırnak gibidir.” ifadesi, karşılık beklemeden ülke menfaatleri için yaptığı destek ve söylemlerinin ittifak için çok önemli olduğunu biliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın İttifakın devamı için gösterdiği çaba da hepimizin bildiği bir gerçek.
Cumhur ittifakı adayını belirlemiş yol haritasını çizmiş ve seçim çalışmalarına başlamıştır.
Sayın Cumhur Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın insanüstü bir gayretle her gün bir açılışa katılmasından, yurt gezilerinden anlayacağımız gibi MHP’nin 4 Eylül’de Sivas ve 11 Eylül’de Bursa mitingi de açıkça bunu ortaya koymaktadır.
Gelelim Millet ittifakına; Temelde 6 partiden oluşuyor. Bir de masada görünmeyen ancak “Ben hep buradayım ona göre” diyen masanın saklamaya çalıştığı sırtını ypg-ypj-pyd vb dayadığını söyleyen, pkk nın bir terör örgütü olduğunu söylemeyen bir parti var.
Bu partilerden CHP: Kendini Atatürkçülük ve sosyal demokrasi görüşlerini benimseyen ve merkez solda yer alan enternasyonale üye bir siyasi parti olarak görüyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü dillerinden düşürmüyorlar. Ancak Atatürk’ü “Dersim katliamcısı” gören, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganından ve Atatürk adından rahatsız olan İstanbul İl Başkanı, Şeyh Sait ve Seyit Rıza sevdalıları, Türkiye Cumhuriyetini bölmeye çalışan terör örgütü sempatizanları CHP’de cirit atmaktadır.
İP: Tam olarak ne olduğuna karar veremeyen, kendini milliyetçi, kalkınmacı, demokrat olarak tanımlayan ancak Selahattin Demirtaş’la kahvaltı meraklısı bir parti.
SP, DEVA, GP, DP bu partilerde konu mankeni gibi.
Millet İttifakı üyelerinin dünyaya bakış açıları, ideolojileri farklı. Ama beslendikleri güç kaynaklar aynı. Türkiye içinden olmadıkları da kesin.
Akıllara şu sorular geliyor. Şayet bu ittifak seçimleri kazanırsa taban tabana zıt bu partiler bakanlıkları nasıl paylaşacak? Bu paylaşım sonucunda bir hükümet birlikteliği ve uyumu nasıl olacak? Milli eğitim kimin dünya görüşüne göre şekillenecek? İttifak ülke bütünlüğü konusunda halka ne söyleyecekler? Birinin terör örgütü dediğine diğeri diyemiyor Türk halkı bunlara nasıl güvenecek?
Sayın Akşener’i istemeyen bir hdp varken Milli Savunma Bakanlığı ne olacak?
Parlamenter Sistemi tekrar getireceklerini söyleyen bu partiler seçimden sonra yine ülkeyi seçime mi sokacak? 6'lı masadakiler “Tamam başbakanlık Akşener’in hakkıdır.” mı diyecekler? yoksa “Başbakanlık bizimde hakkımızdır.” deyip seçim meydanlarına mı inecekler?
Seçime 9 ay gibi kısa bir süre varken daha aday bile belirleyemeyen bir ittifak ne kadar güvenilir olabilir?
İçlerinden birine hala güvenemeyenler halktan ne diye güven istemektedirler.
Güven ve istikrar bu kadar basit mi? Bu gidişle altılı masa ya dağılacak ya da baskı gruplarının ısrarıyla seçime son 2-3 ay kala zoraki bir aday çıkaracaklar.
Gerçi Sayın Kılıçdaroğlu adayın geç açıklanması için elinden geleni yapmaktadır.
2-3 ay kala ismi duyulmamış birinin aday olmasının doğru olmayacağını söyleyerek hali hazırda dillendirilen kendi adaylığını ittifaka daha kolay kabul ettireceğini ummaktadır.
Sayın Gül’ün ismi de dolaşmaktadır. Bu da Kılıçdaroğlu’nun bir taktiğidir. Böylece SP, DEVA, DP’yi oyalarken “ya Gül ya ben” demeye getirmektedir. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istemektedir. Öyle ya Sayın Erdoğan varken millet neden Gül’e oy versin ki?
CHP “hdp ye bakanlık verelim” derken hdp oylarına göz kırpıyor.
İP'te “Bu imkansız” diyerek milliyetçi oyları korumak istiyor.
Oysaki biz yerel seçimlerde CHP, İP ve hdp’nin birlikte seçim çalışması yaptığına şahidiz.
Hep tiyatro. Milletimiz tiyatroyu sever. Sonuçta ortaoyunu bizim tiyatro geleneğimizdir.
Uzatmadan ortaya söyle bir sonuç çıktığını söyleyebiliriz.
Cumhur ittifakı bileşenleri dünyadaki bunca sıkıntıya rağmen huzur ve istikrar ortamını korurken.
“Seçimi kazanırsak sistem değişikliği için tekrar seçime gideceğiz.” diyen ortaya gerçek anlamda bir proje ve aday koyamayan 6 benzemeze, seçmen oy verip kendini bir bilinmezliğe sürüklemez.
Şunu da unutmadan Sayın Kılıçdaroğlu’na sormak isterim. Milletvekilleriniz Sayın Kuşçuoğlu ve Cihaner'e hazırlattığınız iddia edilen Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Haznedar ile ilgili dosyayı hala kamuoyuyla paylaşmadınız.
Türk Halkı Millet İttifakına Neden Güvensin?
- 15 Eylül 2022
- 0