Teşekkür ederim;
Her gün güneş doğduğu için
Gecenin zifiri karanlığı, ayın nuru ile huzur verdiği için.
Vereni dahi bizlere bildirdiği için teşekkür ederim, şükrederim.
Şükretmeyi nasip ettiği için ayrıca teşekkür ettim.
Tıpkı Süleyman peygamber gibi.
"Ya Rabbi, ben sana nasıl layığı ile şükredebilirim ki? Şükür dahi şükrü gerektirirken."
Der ve şükrü kabul edilir.
Ya ben!
Şükür listesinde kimim?
Ben penceremi çarpan rüzgârda hayır arayanım.
Güzel bir ilkbahar mevsimini,
Benim için bilip teşekkür edenim.
Güneşin tenimi okşadığı andaki huzur;
Duygu haline bürünen şükürdür.
Bunu da fark edenim.
Dünya bizden, insanoğlundan ibaret değil
Bunu da bilenim.
Yağmurun yağdığı an;
Belki sokaktaki dilsiz, masum bir hayvanın susuzluğunun duasıydı.
Buna da âmin diyenim.
Ben kim miyim?
Ben teşekkür-i edep yolunda, topal bir karıncayım.
Topallayarak şükrümü eda ederim, fakat isyanımı şikâyetimi de gizlemem.
Kâinata koyduğun kurallara hiç isyan etmedim.
Etmem!
"Her şerde hayır vardır" düsturu ile hayrın girmesini bekledim o kapıdan.
Ama ben bu günlerde isyan ettim.
Sana değil.
Asla!
Güneşe, yağan yağmura ya da tenimi üşüten rüzgâra da değil.
Zarar vermeyen, zarar gören hayvanlara hiç değil.
İsyan ettim ben.
Sanatçı Halil Sezai’nin isyan şarkısını dinleye dinleye, duygularıma tercüman ettim bu şarkıyı.
İsyanım var!
Zulmeden iki ayaklı canavarlara.
İsyanım var!
Çiçek uzatılası kadınlara,
Ölüm uzatan zalimlere.
İsyanım var!
Annesinin babasının bebeğine uçkur çözen soysuzlara.
İsyanım var!
Sokakların dilsiz masumlarına tekme atan, insan bedenine girmiş hayvanlara.
İsyanım var!
Savunmasız ve sadece senin için yaratılan. Görevi sana hizmet olan, dünyanın ciğeri; ormanlar ve ağaçlar.
Yok, edildi katledildi.
Bir nefessiz dahi yaşayamamak intihar ise.
Kendi ilmeğini boynuna geçiren akılsız zalim,
Sana sana...
İsyanım var!
Şikâyetim sanadır Rabbim
Mazlumun ahını
Masumun kanını
Anaların ağıtlarını
Ormanın küllerini
Sokaktaki tüylü masum varlıkların sessiz çığlığını sana havale ediyorum.
Bir isyan bir şikâyettir bu metin.
İyiliğin karşılığı teşekkür ise
Beşerin zulme karşı verdiği tepkinin adıdır isyan.
Gereken;
İlahi huzurda şikâyetçi olmaktır.
Şayet zülüm cezasız kalırsa, iyilik hak ettiği değeri bulamaz.
Ben anaların adına,
Sessizlere ses olmak için,
Kanı yerde unutulanlar için,
Ve savrulan küller için.
Okuduğunuz satırlarda,
İsyanımı ve şikâyetimi sundum.
Bu yazı ile konuya, elbette bir nokta bırakmadım.
Aksine, bir paragraf açtım. Eksik kalan cümleleri sizler tamamlayıp;
Yalnız bırakılan masumların adına, şikâyet satırlarını karalamanız için değil, aksine her satıra işlemeniz için.
Bir paragraf açtım...
Zalime her isyan bir imzanız olsun.
Her zulme öfkemiz mührümüz olsun.
İyilikte teşekkürü edep bilen
Zulümde isyan bayrağını sallayan Alemdar olma niyeti ile.
İyilik ve güzellikle.
Muhabbetle kalın...