Siyasetin sıcağı Adana’nın sıcağını aratmaktadır

Baba ve oğullar birbirlerinin yüzüne gülerken arkalarına sakladıkları hançerle ilk hata yapanın kim olacağını beklemektedirler.
Kurban verilmek için bir İsmail aranmaktadır.
Yalnız bu kurban uhrevi bir kurban değil dünyevi bir kurbandır.
Birisi diğerinin gitmesi için elinden geleni yapmaktadır.
Koltuk sevdası platonik aşka dönüşmemeli sevgi mutlaka aşka ulaşmalıdır.
Babalar ve oğullar güle oynaya kavga edip kılıçları çekmişken CHP içindeki diğer gruplar da boş durmamakta ateşe odun atmanın yanında ateşi de körüklemektedir.
Malum siyasette çıkarlar hep kavgalardan önce gelir.
Zaten kavgalar da çıkarlar meselesinin ateşleyicisidir…
Yerel seçimler öncesi İYİ Parti tek başlarına seçime gireceklerini defaatle söylediler.
Aslında bu karşı tarafa bir mesajdır.
“Bak bana bir şeyler vermezsen sen de bir şey alamazsın o nedenle bana biraz daha çok verin.” kibarcasıdır.
Ancak İYİ Parti seçimlerden çok seçim sonrasını kurgulamaya çalışmaktadır.
İYİ Parti seçimlerde CHP ile tam bir birliktelikle hareket etmeyecek buna karşın göstermelik veya mecburiyet ittifakı ile alabildiği kadar belediye almaya çalışacaktır.
Ancak CHP bu seçimde umduğunu bulamayacaktır.
Bunun sonucu olarak da CHP birçok önemli belediyeyi kaybedecektir.
Bu kaybın sorumlusu ise tabii ki Sayın Kılıçdaroğlu olacaktır.
Bu hezimetle birlikte Kılıçdaroğlu toplumsal ve siyasi baskıların etkisiyle istifa edecektir.
Yerine ise cesaretli olmayan ancak çok istekli olan Meral Hanım’ın ve CHP kitlesinde de takdir gören bir siyasetçi gelmelidir.
Elbette ki bu kişi Sayın İmamoğlu olacaktır.
Böylece önümüzdeki cumhurbaşkanlığı adayı belirlenmiş olacaktır.
İmamoğlu, CHP genel başkanı, Sayın Akşener de kurulacak olan ittifakın cumhurbaşkanı adayı.
Bence plan gayet mantıklı.
Gerçi kazanılacak seçimde bir de cumhurbaşkanı yardımcısı lazım.
İmamoğlu bu işe “Evet” der mi bence der. Kısacası bu yerel seçimlerde oyun kaybetme üzerine kurgulanıyor.
Tabi bu demek değildir ki Cumhur İttifakı birleşenleri yan gelip yatsın.
Adaylar biran önce açıklanmalıdır.
Ekonomik sıkıntıların olduğu bir ortamda adaylar erken açıklanır ve sahaya erken çıkılırsa toplumla kurulacak iletişim sayesinde hem toplum derdini daha iyi anlatma imkanı bulacaktır hem de adaylar.
Son anda yapılacak aday açıklamaları adayın kendini ve vaatlerini anlatması konusunda sıkıntı çıkaracaktır.