İnsanı onurlu yaşatan kendisine duyduğu saygıdır, insanın saygısı yaşam evrenimizin merkezindeki altın kapıdır. Bizler bu evrende bu altın kapıyı açmak için saygımızla eşgüdüm halinde olmak zorundayız.
Küçük hesaplar güderek, minik beyinlere sıkışarak, olduğumuzun dışında görünerek ne bu saygımızı koruyabilir nede insan olabiliriz.
İbn-i Haldun’a göre kişiliklerimiz kimliklerimizi meydana getirir. Ve kimliğimiz bizlerin o altın kapıyı açmak için kullanacağı anahtarıdır.
Kim ister ki anahtarsız kalmayı, kimse istemez tabikide. Öyleyse bu deforme olmuş beyinlerden kurtulmalı, menfaat kuyularında nefes almayı bırakmalıyız.
İnsan ne için yaşar değerli dostlar, hepimiz bir hayat mücadelesi içinde değil miyiz, bu mücadeleyi verirken birbirini hazmedemeyip, eskilerin deyimiyle kuyu kazıp, nemalanmak bizleri mutlu eden bir hadise midir gerçekten?
Bir anekdot aktarmak istiyorum.
İngiltere’de, Dönemin en ünlü gazetelerinden birinde Türkleri yenmek imkânsız, bütün ordularımız ile Çanakkale'yi kuşattık lakin bir türlü içeriye geçemiyoruz diye bir yazı yayınlanır. Bütün İngiltere ve Avrupa bu yazının etkisindedir.
Sizce neden geçemiyorlardı Çanakkale'yi,
Bir düşünün derim.
Neyi kaybettik bizler arkadaşlar, neydi bizleri böylesine fersah fersah düşüren?
Bu dünya malına tapınacak kadar ilgi neden oldu?
Bir üstünlük yarışı içine bizleri iten sebebi biliyor muyuz?
Bence bilmiyoruz. Artık öylesine kör bir zihnin egemenliği altına bırakmışız ki kalbimizi, gerisini varın sizler düşünün.
Çanakkale’yi geçirmeyen bizler, bugün kendimiz dahi emperyalizmin birer kuklası haline gelmedik mi?
Kapitalist sistemin bir dişlisi haline gelmedik mi?
Çok sevdiğim bir sözdür bir Türk dünyaya bedel, iki Türk lak lak eder. Gerçekten böyle miyiz bizler? Oturup düşünmeli ve silkinip özümüze dönmeliyiz.
Yakışıksız zihinlerin demo senaryolarından arınmalıyız.
Dünyada zerre kadarız bizler, ömür gelip geçici. Hayatımız boyunca onurlu bir yaşam sürmek olsun amacımız.
Ahlaklı bir yaşam olsun yaşama arzumuz.
Dürüst bir hikâyenin kahramanları olalım.
Bizler bu vatan coğrafyasında bayraklaşanlarız. Başbuğ Alparslan Türkeş'in Çok sevdiğim bir sözüyle bitirmek isterim yazımı.
"Hepiniz birer Türk bayrağısınız, bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
Türk bayrağı onurlu, ahlaklı, dürüst insanların ellerinden göğe yükselecektir.
Hayat şirazeniz her daim bu olsun
Sevgiyle kalın, Esen kalın…