Klasik soru şu;
-Hayatınız yarın sona
Erecek olsaydı,
-Neyi yapmadığınız,
Ya da yapamadığınız,
-İçin pişmanlık duyardınız?
...
Ya da başka bir soru;
-Yarın hayatınızın,
-Son günü olsaydı,
-Son gününü bu gün,
-Gibi mi geçirirdiniz?
...
İnsan bu türlü,
Sorularla karşılaşınca;
Durup derin şekilde,
Düşünüyor, sonra birden;
Dönüp geriye yaşadıklarına bakıyor,
“KEŞKE” lerinin sayısı,
Olabildiğince artıyor...
...
Sonra şöyle bir cevap veriyor;
-Acaba her zaman,
-Yapmak istediklerimi,
-Tamamını yapsaydım,
-Bu gün nasıl bir insan olabilirdim?
-Ya da yapmamak istediklerimi,
-Yapsaydım, bu gün nasıl,
-Nasıl bir insan olurdum?
...
Bu soruları uzatmak mümkün;
Ama geriye dönüp pişman olmadan,
Yarın kaygısına kapılmadan;
Verilebilecek tek yanıt var;
O da son yılların akımı olan;
AN da yani sonsuz şimdide,
Yapabildiklerini yapıp,
Yapamadıkların konusunda,
Hiç bir pişmanlık duymayacak,
Şekilde davranmak...
...
-Çünkü dün geçip gitmiştir;
-Yarının olup olmayacağı,
-Yarın yaşanıp yaşanmayacağı,
-Bilinmiyor kişinin sahip olduğu
-Tek zaman dilimi olan,
Şu AN’ nın tadını çıkartmak;
Şu AN’ da mutlu olmak,
Belki de hayatın tek sırrıdır...
...
Çünkü her şey sonsuz şimdi olan,
AN da olup bitiyor...
İnsanın sahip olduğu zaman,
Ne dün, ne de yarın değildir...
Sadece şimdidir yani,
İçinde bulunduğu şu AN’ dır...
...
Başarılı olmak,
Eğlenip, gülmek, oynamak,
Mutlu olmak sadece şimdi,
Yani şu AN da gerçekleşiyor...
Yaşamanın en akıllı,
Seçiminin AN da olduğu,
Gerçeğini unutmamak gerekir...
...
Yine akıllı bir insanın dediği gibi;
-Korkmadan, çekinmeden
-Ölümlülüğünüzle yüzleşin;
-Bu da öleceğiniz için,
-Şimdi mutlu yaşamanız,
-Anlamına gelir...
...
Hayatınızın tek büyük,
Belirleyici, harekete geçirecek,
Olanı AN daki sizsiniz...
Yüzde yüz bitecek olan,
Bu serüven yolculuğunu;
Şimdi AN ‘ da ayağa kalkıp,
Hayatın akışına karışıp,
Dolu dolu yaşamayı seçmek
Sizin elinizdedir,
Karar daima sizin...