Enderun Mektebi, bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet Hanın babası Sultan Murat Han zamanında kurulmuş, Fatih zamanında tekrar düzenlenerek güçlendirilmiş, o zamanda kurulan tarihteki en önemli eğitim kurumumuzdur.
Enderûn Mektebinden nice ilim adamlarımızla birlikte nice saray ve devlet adamlarımız yetiştirilmiştir.
Tarihte bu özellikte kurulan ilk en teşekkülü bir okuldur. Güçlü olduğumuz dönemlerde, Türk olmayan zeki Osmanlı tebaası çocuklar, Türk ve Müslüman olarak çok kaliteli bir şekilde yetiştirilmiş ve Devleti Osmaniye ye çok büyük bir şekilde, hizmet etmesi sağlanmıştır.
Daha sonraları çöküş dönemi ile birlikte, enderun okulları da nasibini almış, süper devlet adamları yetiştirilen okullar, maalesef o güzel vasıflarını sonradan yitirmişlerdir.
Amerika, bizim açtığımız bu okulları örnek alarak, dünyanın farklı ülkelerinde ki en zeki öğrencilere burslar vererek ülkelerinde okutmuşlardır. Devşirebilip yetiştirmiş oldukları öğrencileri, kendi ülkelerine gönderip, o ülkeleri o kimselerle yönetme becerisini göstermişlerdir.
Maalesef biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bundan nasibimizi aldığımızdan, yıllarca hep kontrol altında tutulduk.
Eğitim yoluyla devşirilmiş olan, bizden görünüp de hakikatte bizlerden olmayan, fakat en stratejik kurumlara kadar, dış güçlerin kontrolünde ki bu insanlarımız tarafından sürekli kontrol edildik. Siyasetçi olmuş, etkin yerlerde çalışmış, bizden görünmüş ama yeri geldiğinde stratejik konularda ülkemize öyle darbeler vurmuşlar ki farkına bile varamamışız.
Avrupa olsun, Amerika olsun yıllardır sürekli gelişirken, biz nedense hep geride kalmışız. Bir de utanmadan geri kalmışlığa sebep olarak hep İslam gösterilmiş. Bir taşla iki kuş vurmuşlar.
Hem inancımızdan vurmuşlar hem de yapıp başarmış olduğumuz projelerden.
Örnek mi istersiniz buyurun. Nuri Killigil'in Mühimmat fabrikasında, tüm mühendislerimizle birlikte 2 Mart 1949 yıllarında haliçte uçuruldu.
Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası kapattırıldı.
Devrim Otomobili katakulliye getirilip kapattırıldı.
Petrol ve doğalgaz kuyuları kaliteli rezerv yok diye kapattırıldı.
Daha sayamayacağımız bir sürü proje raflara kaldırtıldı.
Şimdi millet olarak uyanış %50'nin üzerine çıkınca elhamdülillah belli bir aşama kaydettik. Neslimizi daha fazla uyandırmalıyız. Evlatlarımızı milli şuur ile yetiştirerek, mümkün olduğunca ellerini yükün altına koydurarak VATAN'larına aşkla hizmet ettirmeliyiz.
Yabana atacak, araya verecek hiçbir ferdimiz olmamalı. Bazen elimizden kaçırdığımız bir öğrencimiz, belki tüm ülkemizi ayağa kaldıracak bir kurtarıcı olacak. Elimizden geldiğince ister öğretmen olalım ister ana baba, istersek yönetici; neslimizi kendine özgüveni yüksek, ülkemizin menfaattarını tüm kişisel menfaattarın üstünde tutan ve bu yolda canı gönülden çalışan kahramanlar olarak yetiştirmeliyiz.
Selçuk Bayraktar gibi teknoloji beynini, milli şuur ve duygularla yetiştirdikten sonra, onu Amerika’ya eğitime gönderip, ülkesine hizmet ettiren babasından Allah ebeden razı olsun. Kahraman şuurlu Müslüman bir fert olarak ülkemize ne kadar büyük bir hizmette bulundu. pkk'nın belinin kırılmasında, Azerbaycan'ın yıllardır işgal altındaki toprakların alınmasında ki SİHA ve TİHA rolü. Libya’da ki teknolojik rol.
Prof. DR. Cevat Akşit hocamızın oğlu Mahmut Akşit' aldığı güzel terbiye neticesinde babasının bir sözüyle Amerika’dan dönen, (TEI) TUSAŞ Motor Sanayi Genel Müdürlüğüne getirilen gerçek bir teknolojik beyin.
Babasının etkisini duyan Amerikan firması Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca’nın yanına gidip, önüne açık çek koyup istediğini yazabilirsin dediği halde çeki elleriyle iten kahraman bir ilâhiyat profesörüne ne demeli.
Savunma Sanayi Müsteşarımız olan Prof. Dr. İsmail Demir ve daha nice binlerce hocalarımız, mühendislerimiz ve teknik insanımız, ülkemiz için gece gündüz çalışmakta. Hepsinden Allah razı olsun.
Kalın sağlıcakla...