Nereye Kadar Karalar

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı sn. Zeydan KARALAR bugünlerde kendini gündemde tutmak ve yapamadığı hizmetlerin üstünü kapatmak için sağa sola çatarak gündem yaratmaya çalıştığına şahit oluyoruz.

2019 seçimlerinden sonra işten çıkardıkları işçiler için bankamatik memuru (yani işe gitmeden maaş alan) demişti. Yaklaşık 2500 kişiye bankamatikçi yaftası yapıştıran Zeydan Karalar’ın bu iftirasına nerdeyse bütün Adanalılar inanmadı. 2500 kişinin işe gitmeden maaş alma gibi bir durumun olamayacağını herkes bilmekte ve sağduyulu herkes bu iftiraya tepki gösterdi. Hatta kendisine oy verenler bile bu durum karşısında bir mahcubiyet yaşadıklarını bilenlerdenim.

Yaklaşık iki yıl önce işten çıkarılmış bu işçilerin üzerinden siyaset yapmak ve gündem yaratmak nereden aklına geldiyse sn. Karalar bugünlerde söylem değiştirerek düne kadar bankamatikçi diye ısrar ettiği işçiler için şimdide hırsız, çalışmayan ve hain ifadeleri kullanmaya başladı. Nereden çıktı şimdi bu sözler? Ve yeni bir ayrıntı ortaya koyarak 2500 diye ölçeklendirdiği bankamatikçi sayısını 5000 kişi olduğunu iddia eden bir söylem içerisine girdi.

Anlaşılan yakın zamanda yeni bir işçi kıyımıyla karşı karşıya kalacağız.

Önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve seçimdeki rakibi Hüseyin Sözlü'nün sahaya yavaş yavaş inmesi sn. Karalar’ın kimyasını bozmuş olacak ki iftiralarını daha ağır boyutlara taşıdı.

Çalışarak şerefiyle ekmek parasını kazanan insanlara bu iftirayı atmak sağlıklı bir düşüncenin ve aklın işi değildir. Emin olun ki gerçekten bu işten çıkarılan işçilerin içinde bir tane hırsız olsaydı veya hain olsaydı bırakın Zeydan Karalar'ı sesi ta Ankara’dan gelirdi. CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzına bile sakız olurdu.

Madem böyle bir durum var, iki yıl boyunca niye mahkemeye vermedin, hırsıza ne için göz yumdun? Diye sormazlar mı adama. Zaten hırsızı çalıştıranın hırsızdan farkı nedir? Emektar işçilere tazminat vermemek için kırk dereden su getiriyorsun sn. Karalar hırsızın ismini açıkla da bizde seni alkışlayalım. Buradan dürüstlüğünü yazalım. Fakat iki yıl sonra böyle bir iftira ne siyaset ahlakına nede insan ahlakına yakışır.

Birde değinmem gereken Portakal Çiçeği Parkı açılışı var ki hayret etmemek elde değil. Nisan Ayı’nda bir açılış yapıldı hayırlı olsun dedik. Aradan fazla bir zaman geçmeden telefona yine bir mesaj geldi. Haziran Ayı’nda yine Portakal Çiçeği Parkı’nın açılışı yapılacak diye ama bir farkla bu sefer açılış biraz masraflı olacak. İçerisinde konserde düzenlenecekmiş.

Gariban emekçi işçilere iftira atacağına aynı parkı iki defa açmaya çalışmanız sizce ne kadar etik. Ha keza Ramazan aylarında iftar organizasyonları düzenlediğinize dair fatura kesmişsiniz. Bu Pandemi sürecinde kime ne zaman iftar verildi?

Böyle skandal olaylar gün yüzüne çıkarken geçmiş dönemi karalamaya çalışmanız nereye kadar gider bilemem ama sn. Hüseyin Sözlü'nün ayak sesleri duyulmaya başlandı. Zannedersem bu panik sn. Karalar'da bir travma yaratmış olacak ki yıllardır siyaset yapan birinin suç teşkil eden bu sözleri sarf etmesine sebep oldu.