Milletleri Millet yapan olmazsa olmaz unsurların başında Kültür ve Medeniyet kavramı gelir. O yüzdendir ki toplumların yaşam tarzlarını ve mevcut durumlarını değerlendirirken Kültür ve Medeniyetlerini referans olarak kabul ederiz.
Milletler hakkında henüz Din Kavramı ile tanışmadan evvel Kültürel Miraslarını konuşuruz. Her toplumun kendine mahsus Örfi Hukuku ve dahası Geleneksel Motiflerinin yer aldığı folkloru en büyük mirası olarak kabul edilir.
Bu sayede bir milleti tanımanız için o milletin yaşam alanlarından tutun mutfağına, giyim kuşamından tutun oturup kalkmasına ve en önemlisi Ahlâkî yaşam tarzına göz atmanız yeterlidir. Söz konusu Kadim Anadolu Medeniyeti ise bu çok daha büyük bir anlam kazanır.
Bu Millete mal olmuş Ata Sözleri dahi ne söylemek istediğimizi anlatmaya yeterli olacaktır. Örneğin, "Aslan yattığı yerden belli olur" ve "Kişi Giyimi ile ağırlanır ilmi ile uğurlanır" gibi veciz sözler bizi aslımıza yönlendirmeye kafi gelir.
Kendini çok açık kıyafetler ile ifşa edenlere "Maymun Gibi" ifadesi bu toplumda ciddi bir uyarı olma özelliği taşır. Baldırı Çıplak ifadesini başka hangi coğrafyada duyabilirsiniz! Düşman Askerinin Anasının başındaki yazmaya uzanan elini kökünden kesen bir Ecdadın torunları olduğunu hatırlatmak isterim.
Dün Emperyalist Güçlerin esaretinden kurtulmak için cephelerde bir an bile düşünmeden Şehadet Şerbeti içen mübarek insanların Mirasçısı olmayı hak etmiyoruz. Bizi tankla ve tüfekle dize getiremeyen Sömürgeci Güçlerin bugün istediklerini hemde oynaya zıplaya yapan bir toplum haline getiriliyoruz.
Bize ne oldu ise bu noktada oldu. Tıpkı zehirli bir hayvan misali azar azar zehirlediler bu Kadim Coğrafyanın güzel insanlarını. Ne olduğunu anlayamadım! Bu cümle birçoğumuzun dilinde pelesenk oldu.
Önce Tesettürlü annelerin kızları baş örtülerinden vazgeçtiler. Aman ne vardı ki bunda! Herşey baş örtüsünden mı ibaret diye zehirli salyalarını zerk ettiler. Sonra yavaş yavaş zehir bünyelerde yer edindi.
Sonrası mı? Sonrasını anlatmaya gerek var mı dostlar!
Annelerin ve Babaların ihmali bizleri bu Cahiliye Devrindeki manzaralara getirdi. Sokakta yürüyen Namuslu Bir Erkeğin işi gerçekten çok ama çok zorlaştı. Harama bakmamak için ya yere bakarak yürüyeceksiniz ya da gökyüzüne.
Ne hazindir ki bu Kadim Anadolu topraklarında Namus ve İffet kelimesi tozlu raflara kaldırıldı. Ahlaksızlığın ve sapkınlığın diz boyu olduğu bir coğrafyaya dönüşümüze sebep olanları Cenabı Allah Kahhar Sıfatı ile Kahır eylesin inşallah...
Bir Ümmeti ifsad edenlere beddua etmek en doğal hakkımız olsa gerek.
Ey efendiler uyanın! Bu gözünüz önünde yaşananlar sadece sizin ve ailenizin değil Koskoca bir İslam Toplumunun ifsadına sebep oluyor. Vallahi de Billahi de hepimiz sorumlu ve hepimiz aynı oranda suçluyuz. Gelin vakit çok daha geç olmadan bize dayatılan bu başta Mezuniyet Töreni adı altında oluşturulan sapkınlıkların ve ahlaksızlığın önüne geçelim.
Sözde düğün törenleri adı altında Kadınların ve Genç Kızların kendilerini anadan üryan sergilemelerine müsaade etmeyelim.
Ey Fatmalar, Ey Ayşeler, Ey Zeyneplerin Anneleri kızım ömrü hayatında bir kez mezun oluyor ve bir kez mezun oluyor diye her türlü edep dışı giyimlerini ve tutumlarını meşru göremezsiniz. Allah katında en büyük sorumlulardan birisi de annelerimizdir.
Cennet öylesine Annelerin ayakları altına serilmemiştir! Bunun karşılığı namuslu ve iffetli mümineler yetiştirmekten geçer. Çocukları ile tartışmak yerine sindirilmeye razı gelen anne ve baba Allah katında kaybetmiştir zaten!
Bu şekilde pasif kalmak suretiyle her iki dünyamızı da heba etmeyelim!
Selâm ve dua ile...
Telefon: 0532 268 05 48
E-Mail: info@kilithaber.com