Haber sitelerinde ve TV’lerde yaş itibariyle gayet olgun, düzgün bir diksiyonla konuşan bir hanımefendinin konuşmasını dinledim. Zannedersem birçoğunuzda dinlemişsinizdir. Her zaman ki gibi yönetmen koltuğunda CHP’li idareciler ve hanımefendi garibanlık naraları atmaya başlıyor. Bunlardan bir kaç kelime şöyle; Açım! Ekmek bulamıyorum! Çocuğuma süt alamıyorum! Gitsin artık bu Tayip Erdoğan gibi sözlerle devam ediyor. Ama ne yalan söyleyeyim ilk dinlediğimde yüreğim burkulmadı da değil. İnsanız hepimiz. Evlat sahibiyiz. İşin içine çocuk girince ister istemez insanın yüreği burkuluyor. Ama gitsin bu Tayip Erdoğan sözünü duyunca da hemen aklıma acaba bu bir CHP tiyatrosu mu demedim de değil.
Tabi fazla sürmedi bu düşüncem doğru çıktı. Bu hanımefendinin sosyal medya paylaşımları yayınlandı. Acıdığım insan, yüreğimi sızlatan gariban hanımefendinin aslında gayet şık ve güzel bir sofrada içkisini içtiği sosyal medya hesabından görülüyor. İçki fiyatlarını bilmem ama bilen arkadaşlara sorduğumda bu içkinin öyle herkesin içebileceği türden değil hatta buna kendi aralarında zengin içkisi denildiğini söylüyorlar. Bu içkinin bir şişesine verilen parayla en az 40 adet ekmek, 40 adette süt alınır diyorlar.
Anlaşılıyor ki bu bildiğimiz gariban değil CHP tiyatrosu olduğu ortaya çıkıyor. CHP yine faka bastı. Peki, ne kazandı ne kaybetti. Her zamanki gibi yine kaybetti. Yine tutturamadı. Her zamanki gibi halkın gözünde bir kat daha düştü. Çırpındıkça batan bir görüntü ortaya koymaktadır. Bu hanımefendinin de böyle bir tuzağa çekilmesine ve kullanılmasına üzüldüm. Duygusal bir milletin duygularıyla oynanmasına alet edilmiştir. Bu kurguyu hazırlayan o hanımefendiyi o kürsüye çıkarıp ezberletilen sözleri söyleten bütün CHP’liler çıkıp Türk milletinden özür dilemeliler.
Bu utançtan kurtulmanın başka bir yolu yoktur.