Hayat Sahnesinde Bazı İnsanlar Var, Bazıları Hiç Yoktur

Her insan doğar yaşar,

Belli bir süre sonunda da ölür,

Ama bazıları gerçekten vardır,

Bazıları yüz yıl yaşasa da,

Bu sahnede aslında

Hiç olmamıştır ve yoktur,

Bazıları da ne var ne de yoktur...

...

Kendini kanıtlayıp var olmayı akıllı insanlar,

Bir ömürlük sürede belki

On, yirmi, hatta daha çok

Ömürlük mutluluk oluşturup yaşar,

Sayısız başarılara imza atar,

Her insan tarafından kendine örnek aldığı

Muhteşem ve seçkin varlıktır...

...

Doğuştan gelen üstün nitelikleriyle

Çocukluğundan başlamak üzere,

Kendi muhteşem evrenini oluşturur,

Ona tam hâkim olur krallar gibi yönetir,

Hayatlarının tartışılmaz efendisidir...

...

Hayatın her getirisine olumlu bakar,

Derin bilgisi, birikimi, sınırsız görgüsü,

Adaleti, bağışlaması, barışçılığı,

İnsanlarla olan olumlu iletişiminde,

Her zaman sevgiyle saygıyla özlemle anılır...

...

Her ortamda, her zaman,

Sürekli aranan kişidir,

Sohbetine doyum olmaz,

Ağızlarından bal akar,

Dinleyenlere yaşama sevinci,

Umut ve dünyanın tüm güzelliklerini sunar,

Koşullar ne olursa olsun,

Daima iyimserdir, olumlu düşünür,

Bilgece bakar yaşama sevinci saçar,

Evreni çiçek bahçesine dönüştürür...

...

Hayat beşikten mezara kadar ona teslim olur;

Bu serüvenin tüm sırlarını çözer,

Sosyal ilişkilerinde daima seçici,

Kaliteli dostlar ve arkadaşlarla,

Beyin fırtınasıyla kendini,

Aralıksız olarak güncelleyip yeniler...

Kadim ve çağın tüm bilgilerini,

Kullanarak her an değişim,

Dönüşüm yeteneği sayesinde

Daima zamanın önünde yaşar,

Yüksek bilinçli, düzgün karakterli,

Yüreği her koşulda sevgiyle dolu,

Canlı cansız tüm varlıklara saygılı,

Karıncayı bile incitmeyen,

Daima okuyup gözlemleyen,

Nesnel yorumlar yapan,

Bilmediği konularda susma erdemi gösterir,

Sırası gelince her konuda,

Saatlerce tüm birikimiyle

Dinleyenlerin düşüncesini değiştirme

Gücüne ve büyüleyici gücüne sahip,

Akılcı ve bilimsel konuşan,

Erdemli ve bilgedir...

...

Bu seçkin ve üstün insan,

Örnek yaşamı ve ölümsüz eserleriyle,

Ayak izlerini bu gezegene kazır,

Hayat deneyimlerini, gelecek nesillere,

Aktarma konusunda kendiyle,

Ömür boyunca sürekli yarışır ve geçer,

Zeki ve aydın insandır...

...

Medya mensubu olarak işim,

Gazete, radyo, TV ekranlarına,

İnsanları önce tanımak ve topluma sunmaktı...

50 yıla yakın aşkla yaptığım mesleğime,

Makalelerim, radyo, bazen de

Mesleğime devam ediyorum...

...

Ama öte yandan farklı insanları da tanıdım;

Şöyle ki çok şık giyinir,

Marka kılık kıyafetlerle parmak ısırtır,

Lüks otomobilleriyle,

Lüks şekilde yeme içmesini sürdürür,

Öyle makamlı, otoriter,

Görüntüsü veren insan izlenimi verir;

Aslında onlar bu gezegende yok hükmündedir,

Hiç olmamışlardı ve 100 yılda yaşasa,

Hiçbir zaman var olamayacaklardır,

Bu insanlar bedensel ve kapladıkları hacim olarak,

Elbette fazlasıyla bu gezegende vardı,

Herkes görüyor biliyor, tanıyordu,

Ama kendini geliştirme, aşma bilinci,

Yaşama bir şeyler katma davranışı,

Tamamen sıfırın da altındadır...

...

Yaşadığının bilincinde olmadığı,

Ömründe kullanmayı başaramadığı,

Üstelik bilgiye hiçbir zaman

Tanışmadığı için kendini,

Ona tamamen kapatmıştı...

...

Kendini geliştirme, yenileme,

Daha iyiyi düşünme yeteneği,

Hiç yoktu doğuştan vedalaşmıştı,

Aklını kullanma,

Erdemli davranma

Kendini anlama,

Beden ve ruhunun farkında,

Olarak yaşama gibi niteliklerden yoksundu,

Üstüne basılarak yok sayılan,

Otlar insan nesline onlardan daha yararlıydı...

...

Bu kişiler belki de sulak yerlerde büyümüş

Yemiş içmiş, giyinmiş, kuşanmış,

Çok büyük olanaklara sahip olmuştu,

Ama kendini bilgiyle yenileyerek,

Özünü aşarak bir türlü var edememişti,

İşin daha da üzüntü verici tarafı,

Kendini dışarıdan görme,

Ve değerlendirme bilinci de sıfırın da altındaydı...

...

Yine de her daim burnu havada,

Küçük dağları ben yarattım havasında,

Megaloman ama sığ düşünceden ibaretti,

Bu türler her çağda, her kültürde,

Yüz yılda yaşasalar yok hükmündeydiler,

Bu kişiler nefes alıp verdiğinin

Bilincinde olmadan yaşayan ölülülerdi,

Bu nedenle tarih ve zaman isimli iki bilge,

Değersiz bulduğu bu kişilerin yaşadıklarını,

Kayıt etme gereği duymaz, duymayacaktır...

...

Bir başka türe gelince;

Onlar hem var, hem yok hükmündedir...

Bunlarda tamamen yeme, içme,

Dışkılama, gibi doğal süreçlerini,

Aralıksız şekilde devam ettirir,

Ne kokar ne bulaşan konumundadır,

Doğduğu andan itibaren,

Yaşadığının, varlığının,

Neden bu serüvende bulunduğunu,

Düşünme, sorgulama bilinci

Yeteneği hiç olmayan garibanlardı...

...

Filozof ne demişti;

-İnsanları tanıdıkça köpekleri daha çok sevmeye başladım...

...

Her çağın hem devleri, hem de cüceleri vardır...

Cüceler bazen dev gibi; devler de cüce görünebilir...

Ne dev gibi görünen cücelere;

Ne cüce gibi görünen devlere inanmayın...

Sadece zamana bırakın, süreç içinde,

Devler devliğini, cüceler cüceliğini somut olarak kanıtlar;

Sonuçları gördüğünüzde şaşırıp kalacak,

Gözlerinize inanamayacaksınız...

Bunu yaptığım medya mesleğim bana her gün,

Somut biçimde bana defalarca kanıtladı...

...

Bir denememde;

HER İNSAN EVRENDE YÜREĞİNDEKİ KENDİNİ GELİŞTİRİP ESERLER VERDİĞİ KADAR YER KAPLAR...