CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının ortak bir açıklama yaparak Koronavirüs ile mücadele konulu bir açıklama yaparak ya sokağa çıkma yasağı ya da tam tersi kapanma çağrısı yaptılar. Buraya kadar hükümete alternatif bir öneri olarak kabul edelim. Sokağa çıkmamak tabii ki virüsün yayılımını yavaş satacaktır. Buradan sonra kendi isteklerini sıralıyorlar. Kredilerin ertelenmesi, akaryakıt desteği, 3 aylık su faturalarının ertelenmesi nedeniyle su ve kanalizasyon işlerinin sürdürülmesi için İller Bankasından faizsiz kredi gibi ellerini rahatlatacak ne kadar istekleri varsa sıralamışlar.
Koronavirüsü bahane ederek kendi asli görevi olan su, kanalizasyon ve ulaşım hizmetleri için hükümet yetkililerine çağrı niteliğindeki açıklama tamamen hedef saptırmadır. Yapamadıkları hizmetlere kılıf hazırlamaktan öteye gidemeyen bir yaklaşımdır. Her gün yeni bir gündemle halkın karşısına çıkan CHP'li belediye başkanlarından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun fitre ve zekât isteme konusuna da değinmeden geçemeyeceğim. Başkan İmamoğlu fitre ve zekât isteyebilir elbette belki veren de olur. Ama ben fitre ve zekât vereceğim kurum veya kişilerin önce yaptıkları işlere bakarım. Bu kuruma vereceğim fitre ve zekâtı hayırlı işler de kullanacak kapasite var mı? Sizce var mı? Diye soramadan geçemeyeceğim. Elbette karar siz kıymetli okurların.
Kendi asli görevleri olan yol yapmaya gelince bütçem yetersiz diye sızlanan CHP’li belediyeler 80 TL’lik kolileri 150 TL'ye fatura edip sonradan prototip koli onlar demesi, beni bu ne rahatlık dedirtti.
Şu ana kadar belirgin hiçbir proje geliştiremeyen önceki dönemlerden kalma projelere dönüp bakmayan belediye başkanları bu tür sorular geldiğinde “Paramız yok. Proje yapamıyoruz. Küçülmeye gidiyoruz. Tasarruf yapıyoruz” diye toplu taşıma araçlarını bile garajlarda çürümeye bırakıyorlar. Ve daha sayamadığım birçok aksaklık kamuoyunun gözünden kaçmıyor. Hâlbuki geçtiğimiz yerel seçimlerde başkan seçilen CHP'li büyükşehir belediye başkanlarının birkaç tanesi dışında hepsi önceden o ilde belediye başkanlığı yapan kişilerdi. O belediyenin ekonomik yapısını gelir ve giderini en iyi onlar biliyorlardı. Öyleyse bir seçmen olarak ben ve benim gibi düşünenlerin neden aday oldun deme hakkı vardır. Başka partili belediye başkanları işlerine bakıp güzel proje ve işlere imza atarken Cumhuriyet Halk Partili başkanlar ağlamakla meşgul oluyor. Halk seçtiklerinden hizmet bekler belediye Ağlama duvarı değildir.