Bir milletin temel yapı taşı ailedir. Ailemizin temel yapı taşı, kopmaz ve koparılamaz, ne kadar sağlam bağlarla oluşturulursa, o kadar kavi olur. Bu aile tipi her zorlukla baş edebilir.
Ailemizin sağlam yapılı olarak güçlü kurulması, milletimizin de arasındaki kopmaz bağının mukavemetini gösterir.
Şanlı Osman Devletinin bakiyesi olan bu kahraman necip millete, türlü entrikalarla yaklaşık tam beş yüz yıldır, sağlı sollu saldırılıyor. En son elimizdeki Kur'an ve onun tebliğcisi olan Peygamber efendimizin sünneti, maalesef çeşitli entrikalarla tozlu raflara kaldırıldı. Fakat aile yapısı güçlü, İslâm’ın bayraktarı olan bu asil kahraman millet, Allah'ın izniyle tekrar küllerinden doğduruldu. Elhamdülillah.
Manevi değerlerine sımsıkı bağlı olan milletimizi, tam alt edemeyen emperyalist güçler, son metot olarak aile yapımızı İstanbul sözleşmesi ve dolayısıyla lgbt denen sapkınlıkla hedef aldılar.
Onlar da çok iyi analiz etmişler ki bu Müslüman Türk aile yapısı durdukça bu ülkeyi tam olarak yıkamayacaklar. O yüzden şimdi hedef olarak aile yapımızı seçtiler.
Avrupa müktesebatı kanunlarıyla, İstanbul sözleşmesi adı altında aile yapımız hedef alındı. Avrupa Birliği STK'ları marifetiyle Türkiye'de fonlanan lgbt gibi kuruluşlar, insanın fıtratının yani cinsiyetle birlikte kişiliğinin bozulması için bir süreç başlatıldı. Fakat devletimiz geç de olsa el attı. En azından İstanbul sözleşmesi iptal edildi. Tehlikenin büyüğü geç de kalınsa savuşturuldu.
Lgbt taraftarı olan her kes dinen sapıktır. Bir Müslüman hiçbir şekilde lgbt taraftarı olamaz. Olsa olsa sapık olur.
Sapkın kavimlerin işini bu zamanda Avrupa Birliği yapısı içerisinde etkin çalışan sözde STK'lar yapıyor. Eğer bunlara müsaade edilirse, büyük musibetlerin başımıza geleceğini de unutmadan bir köşeye not edelim.
Lgbt'li sapkınlar, sağlam bir aile kurabilir mi?
Bu sapkınların yapacağı tek iş, yanlarında bir masum çocuğu evlat edinmek sonuçta onu da cinsiyetsiz yetiştirip fıtratını bozmak olacaktır.
Böyle bir toplum ayakta kalabilir mi?
Fıtratı bozulmuş, zevki safa içinde yaşayan bu sapkınlar, ülkemizi temsil edebilirler mi?
Hangisi ülkesi için canını verebilir?
Verse verse kendisini bozup insanlıktan çıkaran emperyalist güçler için canını verebilir.
Modern devşirme ve köleleştirme metodu, lgbt seviciliği ve çalışmalarıdır.
Para tamahı ve zevki safaya düşkün, inancı zayıf olan insanımız bu sapkınların eline her an düşebilir. Ellerine düşürülen bu gençlerimiz, hormon verilerek ve de psikolojik yönlendirmelerle hayatları karartılmakta.
Gözümüzü dört açıp lgbt denen bu sapkın yapıyla herkes eliyle, diliyle ve malıyla mücadele etmelidir.
lgbt yöntemiyle devşirilmiş olan kimseler maalesef savaşamaz. Çünkü ölüm ona uzak, o da ölüme uzaktır.
Böyle bir insan ne için ölecek?
Hangi manevi değerler için savaşacak?
Demek ki her lgbt'li, devre dışı bırakılmış bizim için kayıp bir insandır, askerdir.
Sonuç olarak; Devlet ve Millet olarak ayakta kalmak istiyorsak, temel aile yapımızı dolayısıyla milletimizi muhafaza etmek için başta devletimiz, sonra her bireyimiz, bu sapkınlarla elinden geldiğince mücadele etmelidir.
Devlet olarak kurtlar sofrasında ayakta kalabilmenin tek yolu, manevi değerlerimizi sağlam verip, aile yapımızı sağlam tutmaktan geçer.
Kalın sağlıcakla...
Telefon: 0532 268 05 48
E-Mail: info@kilithaber.com