Nar tarih boyunca güç, kuvvet, üretkenlik ve yenilmezliğin sembolü olmuş bir besin. Nar bu şöhreti boşuna elde etmemiş. Narın faydaları yüzyıllar boyunca fark edilmiş ve onu mucize besinler sıralamasında en üstlere taşımış. Kabuğundan çekirdeğine, suyundan arasındaki koruyu perdelerine kadar nar , en güçlü antioksidana sahip bir meyve. Narın doğal bir kalp ilacı olarak nitelenirken, çekirdekleri gençlik iksiri, kabuğu kanser önleyici, narın çiceği ise şeker hastalığının devasına sahiptir. İşte böylesine şifalı olan nardan her gün bir tane tükettiğinizde bakın vücudunuzda neler oluyor...
İslam dininde kutsal olarak değerlendirilen nar Anadolu kültürleri de dahil olmak üzere pek çok kültürde doğurganlığı ve bereketi simgelemiştir. Güç ve kuvvetin deposu olarak görülen nar vücuda sayısız şifa sunuyor. Bu şifalardan en kıymetlisi ise kalp ve damar sağlığıyla ilgili. Damarlar içinde yıllar içinde tıkanmaya sebep olan plakalar birikir. Bu plakalar kalp krizi ve felcin en temel sebebidir. İşte her gün bir nar yediğinizde damarlardaki bu plakalar temizleniyor.
Nar için doktorlar doğal kalp ilacı diyor. Bunun sebebi narın kalp ve damar hastalıklarına karşı önemli bir koruma kalkanı sağlıyor olması. Kan dolaşımını hızlandıran nar, dokulara yeterli miktarda kan ve oksijenin ulaştırılmasını sağlar, kalp krizine karşı korur. Her gün bir nar tüketen kişilerde kalp krizi riski önemli oranda düşer.
Narın kolesterol düşürücü etkisi de bulunmaktadır. Kolesterol ve yağ birikmesi, kalp hastalığının yaygın nedenlerinden biridir. Nar damarları tıkayan "kötü" kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir. Her gün bir nar yediğinizde vücudunuzdaki "iyi" kolesterol yükselir ve bu da felç ve kalp krizi riskini azaltır.
Her gün bir nar tüketmeniz için bir sebep daha... Nar, tansiyonu dengeleyici özelliği sayesinde yüksek kan basıncı değerlerine sahip olan bireylerde tansiyonun düşürülmesini, kansızlığa bağlı olarak düşük tansiyon şikayeti bulunan kişilerde ise tansiyonun olması gereken değer aralığına getirilmesini sağlar. Fakat bu noktada narın kullanılan ilaçlarla etkileşime girmemesine dikkat edilmesi gerektiğidir. Kalp hastalıkları, hipertansiyon veya herhangi farklı bir hastalığın tedavisi için sürekli olarak ilaç kullanan kişiler düzenli nar tüketimine başlamadan önce mutlaka hekimlerinden onay almalıdır.
Her gün bir nar yediğinizde midenizden bağırsaklarınıza kadar tüm sindirim sistemi üzerinde muhteşem etkiler görürsünüz. Nar sindirim rahatsızlıklarına karşı çok etkilidir. Güçlü antibakteriyel ve antiviral etkisi, bağırsakların düzgün çalışmasını sağladığı gibi tüm zararlı mikroorganizmaları ve diğer bakterileri ortadan kaldırır. Sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışması için yetişkinlerde günlük 20-25 gram Nar posası alımına dikkat edilmesi gerekir. Bir kase nar, ortalama olarak 7 gram posa (diyet lifi) içerir. Bu miktar günlük gereksinimin yaklaşık olarak üçte birini karşılar. Bu sayede düzenli olarak nar tüketildiğinde kabızlık, şişkinlik gibi sindirim sorunlarının önüne geçilebilir. Buna ek olarak posa içeriği yüksek olan bir beslenme planına sahip olmak, tokluk hissinin uzatılmasına da yardımcı olur. Dolayısıyla zayıflama diyeti uygulayan veya formunu korumak isteyen kişiler de meyve tercihlerini nardan yana kullanabilirler.
Her gün bir nar tüketmek için bir çok sebep var. Bunlardan biri de çok ağrılı ve diş kaybına sebep olan diş eti hastalığına olan etkisi. Nar, Diş etlerinde oluşan enfeksiyonları yok eder. Ağız florasını düzenleyen nar , diş taşlarını da yok eder.
Yapılan pek çok bilimsel araştırmada düzenli nar tüketiminin hafızayı ve bilişsel fonksiyonları güçlendirdiği sonucuna varılmıştır. Özellikle de beslenme kaynaklı nedenlere bağlı olarak gelişen unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemleri gibi durumlarda mevcut tedaviye ek olarak düzenli şekilde nar tüketilerek bilişsel fonksiyonlar güçlendirilebilir. Buna ek olarak Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarda özellikle de erken evrelerde iken nar tüketimine özen göstermek, hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması açısından oldukça faydalıdır
Adet dönemi bitip menapoza doğru giden kadınların da her gün bir nar tüketmesinin çok büyük yararı var. Narda bulunan bitkisel hormonlar, özellikle kadınlarda hormonal sistem üzerinde dengeleyici bir etkiye sahiptir. Bu nedenle nar menopoz dönemi için kullanılabilir.
Her yeri ayrı bir şifa sunan Narın, suyu çok kıymetli. Nar suyunun antioksidan etkisi yeşil çay ve yaban mersini gibi birçok besinden daha fazladır. Antioksidan etkisinin yanında polifenolik bileşiklerde içermektedir. Yapılan araştırmalar, nar suyunun kalp damar sağlığını koruduğunu, kan basıncını, kötü kolesterolü ve kan şekerini düşürdüğünü göstermiştir. İçeriğindeki C, A ve E vitaminleri sayesinde görme sağlığını da desteklemektedir. Nar suyundaki B ve C vitaminleri cildin sağlığına ve güzelliğine katkıda bulunur. Punisik asit, hücre yenilenmesi ve çoğalmasında rol oynar. Kolajen ve elastin üretiminde yer alan hücreleri korur. Cildin erken yaşlanmasını önleyebilir.
Narın çekirdekleri de ayrı bir şifa kaynağıdır. Bir Narın yüzde 10’unu çekirdekler oluşturmaktadır. Nar çekirdeği yağı çekirdeklerin soğuk preslenmesi yöntemiyle çıkarılmaktadır. Bu Nar çekirdeği yağı, besleyici ve tıbbi özelliklerinden dolayı gıda, ilaç ve kozmetik endüstrilerinde fonksiyonel bir bileşen olarak kullanılmaktadır. Narın çekirdekleri içerdikleri vitamin, mineraller ve antioksidanlarla cildin genç kalmasını ve güzelleşmesini sağlamaktadır. Nar çekirdeği yağı cilde bol miktarda nem sağlar, cildin esnekliğini ve elastikiyetini geri kazandırır ve böylece gençleştirici ve kırışık azaltıcı bir etkiye sahiptir. Nar çekirdeği yağı tahriş olmuş ve iltihaplı cildi yatıştırır, kaşıntıyı giderir.
Narın kabuğu da nar taneleri kadar sağlığa faydalıdır. Nar kabuğu soğuk algınlığı, öksürük ve boğaz ağrısına iyi geliyor. Nar kabuğunda bulunan elagik asit cildin kurumasını etkili bir şekilde önler ve böylece cildi nemli tutarak cildin kurumasını önler. Yapılan çalışmalar elagalik asidin anti kanser özelliği olduğunu da göstermektedir. Nar kabuğu menopoz döneminde kadınların şikayetlerine karşı da kullanılabilmektedir. Nar kabukları doğrudan tüketilebilecek bir formda olmadığından bu kabukların çayı hazırlanarak tüketilebilir. Kaynamaya yakın su içerisinde beş dakika kadar bekletilen nar kabukları ile hazırlanan çay haftanın birkaç günü tüketilebilir.
Nar yalnızca meyvesiyle değil aynı zamanda çiçeğiyle de insan sağlığına oldukça fazla yarar sağlayan bir bitkidir. Nar çiçeğinden üretilen ve ekşi çay olarak da adlandırılan hibisküs çayı, idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere birçok enfeksiyon hastalığının tedavisinde kullanılabilir. Nar çiçeği de güçlü antioksidan etkilere sahip, antosiyaninleri ve organik asitleri içermektedir. Nar geleneksel olarak diyabette, insülin direncini tedavi etmek için kullanılır. Buna ek olarak cildin ve saçların güzelleştirilmesi, soğuk algınlıklarının önlenmesi gibi birçok olumlu etkiye sahip olan nar çiçeği çayı, sağlıklı bireyler tarafından düzenli olarak tüketilebilir.
Soslarda, mezelerde ve yemeklerde lezzetlendirici olarak sıklıkla kullanılan nar ekşisi, aynı zamanda sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi, ağız ve diş sağlığının korunması, kanserin önlenmesi gibi birçok faydası bulunan nar ekşisi, güvenle tüketilebilen bir üründür. Fakat burada en çok dikkat edilmesi gereken husus piyasada satılan nar ekşilerinin birçoğunun doğal nar ekşisi olmayıp nar ekşili sos, nar aromalı sos gibi ürünler olmasıdır. Bu ürünlerde koruyucu maddeler başta olmak üzere sağlığa zararlı birçok kimyasal bileşen bulunabilmektedir. Faydalı bir besin olarak kullanılması açısından nar ekşisi, doğal olarak satılan ve bilinen markalara ait doğal nar ekşisi olarak tercih edilmelidir.
Telefon: 0532 268 05 48
E-Mail: info@kilithaber.com