Tüm dünyanın gözleri önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor ve üstelik bu suç her yıl artarak daha da şiddetli bir hale geliyor binlerce savunmasız insan katlediliyor bütün bunlar dünyanın gözleri önünde açık açık yapılıyor bu duruma kayıtsız kalan onlarca ülke var bu duruma sessiz kalan milyonlarca insan var. Dünyadaki barışın devamını sağlamak ve barışı korumak adına kurulmuş olan Birleşmiş Milletler yine bu konuda sessiz. Peki, nedir bu bahsettiğimiz olay; İsrail’in Filistin'e yaptığı zulüm den bahsediyorum. Bütün Dünyanın gözü önünde yaptığı kıyımdan bahsediyorum. Sadece izlemekle yetiniyoruz ve sadece izlemekle yetiniyorlar. Sokaklarda pankartlar açarak sesli itirazlarda bulunarak tepkilerimizi ortaya koyuyoruz ama bu yaptıklarımız oradaki zulümü önlemiyor. Günahsız yavrucaklar kanlı ellerde yaşamlarını yitiriyor. Bir çocuğun konuşmasını hatırlıyorum. Çocuk diyor ki önünde İsrail askeri “Gücünüz bizi yok etmeye yetmeyecek” bu çocuk daha 5 yaşında ve yaşıtları gibi oyun oynaması gerekiyorken çoğu büyük insanın dahi konuşamayacağı bir konuyu anlatıyor. Peki, İsrail nereden alıyor bu cesareti? Çoğu okuyan kişinin bildiği üzere vaat edilmiş topraklar olarak bilinen bir konu var. Bu vaat edilmiş toprakların kapsadığı alan İsrail ve Filistin topraklarıdır. İsrail Filistin topraklarının kendisine ait olduğunu buna dayanarak söylüyor ve biraz daha konuyu derinleştirdiğimizde bu vaat edilmiş toprakların Fırat’a kadar uzandığını söylüyor yani Türkiye yani vatanımız.
Konuyu başka bir açıdan ele alıyorum. Amerikalı siyaset bilimci Samuel Huntington medeniyetler çatışması Tezinde şunları söylemiştir. “Artık dünyadaki siyasal mücadele kültürel değerleri kapsar hale gelmiştir ve artık dünyanın dengesini belirleyecek olan kültürler ve değerlerdir özellikle soğuk savaşın sona ermesi ile birlikte artık dünyadaki siyasal kıta sahanlığı yer değiştirmeye başlamıştır ve cephe savaşlarının yerini düşünsel ve kültürel savaşlar almıştır.” Ve şunu buraya gönül rahatlığı ile ekleyebilirim ki dünyadaki gelecekteki savaş Hilal ile haçın savaşı olacaktır. Yani İslam ile Hristiyanlık arasında bir savaş doğacaktır. Peki, gelelim İsrail bu savaşta nerede olacak? Tabii ki de en başta olacaktır. Herkesin mantığına sığmayan konu şu, dünyada yaklaşık 2 milyar Müslüman bulunmaktadır. Bu Müslümanlar çoğu zulme sessiz kalmaktadır. Ne çabuk unutulmuştur Bedir’de 313 kişiyle 1000 kişiye karşı verdiğimiz mücadele. Burada iki milyar Müslümanın sesinin arşı inletmesi gerekiyor,
Ne güzel bir sözdür zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır sözü, ilahi Adalet elbette ki yerini bulacaktır.
Gönüllerdeki iman ateşi ve vatan aşkı İslamiyet'in yegâne koruyucusu olacaktır.
Benim şahsi görüşüm odur ki, İslamiyet'in parıltısı büyük Türk milleti olacaktır.
Türkiye'nin vatanımızın zulme asla sessiz kalmayacağı bilinsin. Bu millet yediden yetmişe İslam ve vatan ile yoğrulmuş bir hamurdan gelmektedir. Allah C.C milletimizin yâr ve yardımcısı olsun.
Sevgiyle kalın