Zaman kavramı çok ilginçtir;
Bilinir, hissedilir,
Ama elle tutulmaz,
Gözle görünmez,
Tasarruf edilemez,
Biriktirilemez,
Başkasına devredilemez,
Akışı asla durdurulamaz,
Bazen peşinden koşulur,
Bazen ondan kaçılır,
Ama insan isimli canlı,
Zamanı tanımlayamamıştır,
Tanımlayamayacaktır,
Zaman bazen kısmen anlaşılmış,
Ama çoğunlukla anlaşılamamıştır,
Hiçbir dönemde de
Anlaşılamayacaktır,
O insan için bazen en iyileştirici ilaç,
Bazen de en öldüren katildir...
...
İnsan bazen zamanın önünde koşar,
Bazen onu aşmaya-geçmeye çalışır,
Bazen de zaman insanın,
Önünde aşılamaz setler oluşturur,
Atılım yapmak isterken insanı durdurur,
Bazen de acımasızca kasıtlı şekilde,
Sabit hale gelir, asla geçmek bilmez...
...
Sürpriz yapmak istediği zamanlarda,
İnanılmaz şekilde farklı davranır,
Kişiyi mutluluk denizlerinden
Diğerlerine kuşlarcasına uçurur...
...
Bazen acımasız hainlik yapar,
Dayanılmaz acıları getirir,
İnsanı doğduğuna pişman eder...
...
Bazen gönülleri yakar yıkar,
Yok, ederek silindir gibi
Ezerek geçip gider,
Arada bir insana gülümser,
İnadına bazen de el sallayarak,
Dalga geçip alay edercesine,
İnsanı yok sayıp uzaklaşıp gider...
...
İnanılmaz ama bazen de,
Ta çocuklukta kurulan,
Her türlü büyük hayalleri,
Ulaşılamaz denilen,
Tüm umutları ışık hızında
Hemen gerçekleştirerek,
Verdiği mutluluklarla şaşırtır...
...
Zaman isimli gizemli güç;
Güzellikler ve mutluluklar,
Getirip hayalleri gerçekleştirdiğinde,
İnanılmaz şekilde, takdir edilir, sevilir,
Saygı duyulur ve binlerce kez,
Teşekkür edilip minnetle anılır...
...
Acılar ve sıkıntılarla,
Yürekleri yakıp geçtiğinde,
Hayalleri yıktığında ise,
Ondan ömür boyu nefret edilir...
...
Zamanın insana,
Ey vallahı yoktur,
O insana bağımlı değildir,
İnsan onunla birlikte vardır,
Ama hayat sahnesine çıkan,
Ya da çıkartılan,
Her insan onun doğal kölesidir,
Kişilere canının istediği şekilde,
Hareket eder uygulamalarıyla,
Keyfine göre bazen mutluluklarla,
Başını döndürür,
Bazen de kurşun gibi delip
Geçer can alan haindir...
...
Hayat isimli sahnedeki
Her insan onun acımasız
Kurallarına kayıtsız şartsız,
İtiraz etmeden daima boyun eğer...
...
Zaman bazı insanları,
Daha anne karnında,
Ceninken durumundayken öldürür,
Şanslı olanları uzun süre yaşatır,
Ve onları yaşlandırır...
...
Zaman isimli bu gizemin
Yapıp ettiklerinin derinliğinin,
Evrensel boyutlarını
Sadece akıllı insanlar anlar,
Onlar yaşlılığın verdiği,
Olgunluğa ulaştıklarında,
Zamanın her türlü gizeminin,
Yarar ve zararlarının bir kısmının,
Şöyle ya da böyle farkında olur...
...
Bilgeliğe ulaşabilenler,,
Zamanı en doğru şekilde anlar,
Onlar, yaşlanıyorum diyebilme,
Mutluluğuna ve erdemine ulaşır,
Bu olgunluğu elde edenler,
Mutludur çünkü herkes yaşar,
Ama bilinçli şekilde yaşlanamaz,
Zamanı ve onun getirdiklerini
Anlayarak yaşlanabilmek,
En büyük bir şanstır,
Bazıları yaşlansa da olgunlaşamaz,
Varlığının bilincinde olamaz...
...
Sadece akıllı insan zamanın
Söylediklerini hatta söylemediklerini,
Bile en derin şekilde anlar,
Onun her getirdiği gibi,
Her götürdüğünü,
Peşinen ve gönüllü kabul eder...
...
Böyle bir bilgeliğe ulaşanlar,
Yaşamının sınırlı süresini,
Çok verimli şekilde değerlendirir,
Günümüzde bu bilince ulaşıp
Ömür isimli süresini
Üreterek, gelişerek, kendini aşarak,
Yaşam serüveninin her
Anını ölümsüz eserleriyle,
Kalıcı şekilde süsleyerek
Değerlendiren akıllı insanlara
Yeni nesil yaşlı denir...
...
Bu akıllı ve bilge kişiler,
Öyle derin, anlamlı, örnek,
Kendini aşan bir serüven,
İzleyip ayak izlerini,
Bu gezegene başarıyla,
Kazır ve ölümsüzleşir ki,
Zaman onlara daima borçlu kalır...
...
Hangi yaşta olursak olalım,
Mesleğimiz, ekonomik,
Ve sosyal durumumuz,
Siyasi gücümüz ve yetkimiz
Nasıl olursa olsun;
Zamanın gelip geçtiğinin,
Çok iyi değerlendirmemiz
Gerektiğinin daima
Farkında olmalıyız...
...
Doğduğumuz andan itibaren
Geriye doğru saymaya,
Yani bitmeyen başlayan,
Ömür adını verdiğimiz,
Sadece bir kez elde etme
Mucize şansına,
Sahip olduğumuz
Zamanımızın her saniyesini
Çok dikkatli, inanılmaz üretken,
En verimli şekilde kullanmalıyız...
...
Bunun için;
Önce kendimize
Sonra da sorumlu olduğumuz,
Yakınlarımıza görevlerimizi
Tam ve eksiksiz yapmalıyız,
Beden ve ruhumuzla,
Ömür boyu barışık yaşamalı,
İçinde bulunduğumuz zorlukların
Boyutları ne kadar olumsuz olsa da,
Daima olumlu düşünmeli,
Tüm varlığımızla kendimizi sevmeli,
Sonuna kadar kabul edip,
Yaşam gibi bir mucize armağana
Sahip olduğunuz için,
Bol bol teşekkür etmeliyiz...
...
Çevremizde başarılarımızı,
Hayallerini kurduğumuz mutluğumuzu,
Çocukluğumuzda oluşturduğumuz
Umutlarımıza ulaşmamızı
Haince engellemek isteyen
Öyle çok tuzak var ki,
Hiç ummadığımız kişi,
Ya da bazı kurumlar,
Zamanımızı gözümüzün
İçine bakarak çalıp götürür,
Buna asla fırsat vermemeliyiz...
...
Yaşı ve konumu ne olursa olsun,
Zaman bilincine ulaşamayanlar,
Varlıklarını doğru şekilde yönetemeyenler,
Çevrelerindeki kişilerden sıkça,
-HİÇ ZAMANIMIZ YOK DER,
Bu bahanenin arkasına
Sığınırlar, böyle söyleyenler,
Aslında Kendi beceriksizliğini
Karşı tarafa itiraf etmiş olurlar...
...
Bu bahanelerin arkasına
Sığınanlar aslında şunu söylüyor,
Ben zamanımı, en verimli, en yararlı,
Şekilde kullanmayı bilmiyorum,
Bu konuda çok başarısızım,
Bunun da ötesinde,
Yaşadığımın bile farkında değilim...
...
Oysa akıllı, olgun,
Yeni nesil yaşlı her insan,
Zamanını en küçük dilimi olan,
AN’ nını en doğru,
En verimli şekilde kullanarak,
Değerlendirme konusunda,
Asla beceriksiz değil,
Tam tersine,
En üstün beceriye sahiptir...
...
Evet, zaman durmadan,
Sonsuzdan sonsuza,
Akarak hızlı geçiyor,
Giden bir saniye bile
Asla geri gelmiyor,
Onu durdurmak olanaksızdır,
Önemli olan yüzde yüz bitecek
Doğduğumuzda andan,
İtibaren geriye doğru bitmek için,
Saymaya başlayan sınırlı zamanımızı
En verimli, en doğru yönetebilmektir...
...
Açık, net ve bilimsel,
Olarak tanımlanmıştır ki;
Yaşam isimli mucize zamanımız,,
Zamanımız da yaşamımızın ta kendidir,
Zamanda bize sadece bir kez sunulan,
Ömür isimli sihrin ta kendidir...
...
Zamanı anlama, değerlendirme,
En verimli kullanma konusunda,
İleri ve en yüksek düzeyde,
Bilinçli olmalı ve öyle davranmalıyız...
...
Kendimizi de zamanımız gibi
En akılcı, en doğru, örnek insan olarak,
En verimli şekilde kusursuzca yönetmeliyiz,
Yaşamın insana sadece bir kez,
Sunulan mucize armağan olduğunu,
Asla unutmamalıyız...
...
Bunun için daima kendimizi,
Kadim ve çağın getirdiği,
Bilgilerle aralıksız olarak
Güncelleyip hayatımıza uygulamayı
Başarmalıyız ve varlığımız boyunca
Buna devam etmeliyiz...
...
Öyle ki her davranışımızda,
Emsallerimize göre,
Daima bilinçli, daha olgun,
Her anımız sevinç dolu,
Hayatın her türlü uyarılarına
Karşı, algılarımız açık,
En yüksek düzeyde anlayışlı,
Her daim bakımlı,
Her saniye enerji dolu,
Ne olursa olsun hayatı,
Bir şarkı gibi söyleyen,
Bilgelerden olmalıyız...
...
Hayatın her getirisine
Karşı her saniyesine hazırlıklı,
Daima meraklı heyecanlı
İlgimizi hiç yitirmeden,
Bilgiye tamamen açık olarak,
Yaşamın bir sanat olduğunu,
İçimize sindirelim,
Yaşama olan tutkumuzu,
Bir saniye bile söndürmeden,
En coşkulu biçimde varlığımızı,
Gittiği son noktaya kadar,
Heyecanla ve başarıyla taşımalıyız...
...