Özellikle "Sanal bahis, genç ve orta yaş neslimizi tehdit eden bir beka sorunu haline gelmiştir. Son günlerde sanal kumar borcu nedeniyle artan intihar vakaları,bozulan aile düzeni ve boşanmalar sorunun ne denli ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne sermektedir.
Yasa dışı bahis ve kumar, yalnızca maddi kayıplara neden olmakla kalmıyor; intiharlar, aile parçalanmaları ve ruhsal çöküşlerle toplumsal dokumuzu bizatihi tehdit etmektedir. Bu sorun, toplumsal bir beka meselesine adeta bir milli güvenlik sorununa dönüşmüş durumdadır.
Bir diğer taraftan kumarı tarihsel ve dinsel açıdan ele alacak olursak,
Kumar kelimesi Türkçe’ye Arapça’daki kımârdan geçmiştir. “Şans ve becerinin birlikte veya tek başına söz konusu olduğu bir olay yahut yarışmanın ya da belirsiz bir olayın sonucu üzerine bahse tutuşma ve bu yolla kazanç elde etme” şeklinde tanımlanabilen kumar, türü ve şekli toplumlara ve dönemlere göre değişiklik gösterse de esas itibariyle haksız kazanç, mal ve zaman israfı, irade zafiyeti ve toplumsal çözülme gibi bir dizi olumsuzluğa yol açtığı için dinler ve temel ahlâk öğretileri tarafından yasaklanmış ve kınanmıştır. İslâm dininin temel yasaklarından biri de kumar yasağıdır.
Öyleki Kur’ân-ı Kerîm’de,kesin bir yasaklama getirilmiştir: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, şarap ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık -bunlardan- vazgeçtiniz değil mi?” (el-Mâide 5/90-91)
Yasa dışı bahis ve kumar sorunu, ülkemizin geleceği açısından büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Gençlerimizin hayatlarının kurtarılması, toplumun her kesiminin bu meseleye sahip çıkmasıyla mümkün olacaktır.
Vakit geçmeden Devletimizin çok yönlü araştırma içerisine girip, yine bu yönde TBMM'DE bir araştırma komisyonu kurup ivedi şekilde çözüm önerileriyle milletimizi bilinçlendirmesi gerekmektedir...