Küsme nedir?
Sözlük şöyle diyor;
Küsmüş olan demektir...
...
200 milyon tür canlılar
Arasında küsme eylemi,
Karşısındakine bunu bildirme
Yeteneği ve davranışı,
Sadece insana özgüdür...
...
Peki, bir soru;
-İnsan nedensiz küser mi?
-Evet, hem de kimseye
-Asla fark ettirmeden küser...
-Küsen insan nedenini bilir mi?
-Eğer akıllıysa bilir;
-Şunun için küstüm,
-Bunun için küstüm,
-Öteki için küstüm,
-Beriki için küstüm,
-Şey için küstüm,
-Şunun için küstüm,
-Mey için küstüm der...
...
Kırk bin türlü küsme
Nedeni bulur,
Aklını kullanabilirse,
Durumu en
Doğru şekilde analiz eder,
Kendini çevresinden,
İçinde yaşadığı toplumdan
Mağara devri insanının
Davranışından hemen,
En kısa zamanda da,
Küsmekten vazgeçip,
Bunun nedenini anlar,
Pişmanlık duyup,
Karşıdaki kişiye de ifade eder,
Normal hayatına döner...
...
Hem kendine,
Hem de karşısındaki insana,
Gereksiz anlamsız,
Çağdışı şekilde,
Sıkıntı vermekten vazgeçer,
Gerekirse özür bile diler...
...
Peki, aklını kullanamıyorsa?
Kendini geliştirmemiş,
Kendini olgunlaştıramamışsa,
Kişi beynini
Yeterince iyi eğitip,
Çağın gerektirdiği şekilde,
Kullanamıyorsa,
Küsme eylemine farklı
On ayrı pencereden bakıp
Analiz edemiyorsa,
Okuma düşünme yazma
Yorumlama eylemi yoksa
Ömrünce bu niteliklerle
Ve olgunlaşmasını sağlayan
Bilgiyle tanışmamışsa,
İster yüz, ister iki yüz,
Yaşına da gelse hikâyedir,
Ne hayatı,
Ne de kendini anlamamıştır...
...
Bedeni ister uzay çağında,
İster üstün insanların çağında,
Hangi yüzyılda olursa olsun,
Ne kendini tanımış,
Ne çevresindekileri tanımış,
Ne de hayatı anlamıştır...
...
Başka bir ifadeyle,
İçinde kendini esir alan,
Karanlık dönemin,
Mağara insanını
Yaşamaktadır...
Alınganlığı, kırılganlığı,
Kendine ve çevresine olan
Küskünlüğü bundandır...
...
Evrene, dünyaya,
Kendine, çevresine küsüp
Darılganlığı, cahilliğinden,
Olgunlaşmamış hamlığındandır...
...
Tedavi edilemez şekilde,
Olgunlaşma dönemini de
Çok gerilerde bırakmıştır,
200 milyon tür olduğu
Kabul edilen canlılar arasında,
Niteliksiz ve niceliksizdir...
...
Gerçi sıkıntı verdiği kişi
Akıllıysa onun küsmesinden
Hiçbir şekilde etkilenmez,
TAVŞANIN DAĞA KÜSMESİ
Gibi anlamsız ve önemsiz bulur,
Tuvalete gider,
Sifonu üstüne çeker unutur...
...
Evrende insan türüne sunulan,
En büyük varlık akıldır;
Bazı insanlar akıllıdır,
Çağının ötesini görecek,
Şekilde çocuk yaşında,
Hemen olgunlaşır,
Çağını aşacak adımlar atar,
Kalıcı eserler ortaya koyar...
...
Bazıları da sadece
İnsan taslağı olarak
Sahneye çıkar, çıkartılır,
Zekâ bakımından,
Maymun kardeşlerinden
Bile birkaç adım geride kalır...
...
Yer içer, tuvaletini yapar,
Ömrü mutfakla WC arasında
Geçer...
...
Çok ilginçtir gelecektir,
Hatta DNA’ larını da
Bırakmayı başaracak
Bir hayat çizgisi bile izleyebilir...
...
Sonuç olarak;
Bu varlığı bırakın insan olmayı,
Taslak insan bile değildir,
Maymun kardeşleriyle,
Eşit düzeydedir,
Ha ot, ha kendidir...
Yaşadığının bilincinde olmadan,
Yok, olup gidecektir,
Tarih ve zaman ondan asla
Söz etmeyecektir...
...
Ruhu ve bedenini tanımayan,
Kendiyle barışık yaşamayan kişi,
Her an herkesle küser,
Ruhu ve bedeniyle barışık olan ise,
Dünyayla barışık yaşar,
Hiçbir koşulda kimseyle küsmez,
Varsa da küslükleri hemen
Özür diler normal yaşamına döner...