Akıllı bir insanın ifadesine göre;
Dünya evrenin;
İnsan da dünyanın özetidir…
…
Eğer dünyayı evrenin;
İnsanın da dünyanın özeti olarak kabul edersek;
O zaman insan da;
Tıpkı evren ve dünya gibi sürekli;
Değişim, dönüşüm ve çelişkilerle doludur diyebiliriz…
…
Örneğin yalnız yaşayan insanlar;
Tıpkı dünya ve evrende olduğu gibi;
Bazen kendi sesini duymaz, duyamaz;
Yalnızca kendi içine seslenir;
Dünyanın güneş çevresinde olduğu gibi; söyledikleri kendi düşünce evreninde dönmeyi sürdürür…
…
İnsanın söylediklerini birini duyması;
Ya da düşüncelerini anlatabilmesi için Birbirlerine daha da çok yaklaşmaları gerekir…
…
-NASILSIN?
Sözünü çok az insan, çok az insana samimi şekilde sorar…
Diğeri ister istemez, kerhen;
-İYİYİM der sadece…
Ama o kişi gerçekten iyi midir?
Ya da insan bu serüvende ömrü boyunca hep iyi olabilir mi, iyi kalabilir mi?
Yanıtı daima hayırdır;
Bazen iyi, bazen de kötü olabilir…
…
Başka bir boyuttan bakınca;
Asabi ve kendiyle kavgalı olan;
Bazı kişiler ise 60-70-80 yıllık ömrü boyunca kendine;
-NASILSIN? Diyebileceği bir insanı çevresinde arar ama bulamaz…
Bu soruya hasret şekilde çelikten daha sert kabuğunun içinde;
Mutsuz, sinirli ve yalnız yaşar;
Sonunda da dünya isimli tiyatro;
Sahnesinden inip yok olup gider…
Çünkü sevdiklerini kırmış, incitmiş ve kendinden uzaklaştırmıştır…
…
Başka bir gurup insan bu türlü sorulara;
Hiçbir zaman gereksinim duymaz;
Daima pozitif düşünüp, aynı şekilde yaşamayı başardığı için;
Hem kendi kendine; hem de diğer insanlara;
-İyiyim, gerçekten çok iyiyim;
Her günüm düğün bayram der…
Bu ifadesiyle biraz da kendini kandırıp;
Hayat isimli macerasına devam eder…
Yani yüzde yüz teslim olacağı ölümünü,
Üzüntü içinde beklemek yerine;
Dikkatini başka şeylere yönlendirir;
Bu sözlerle bitecek hayatındaki oyalanmayı sürdürür…
…
Bazı insanlar ise karşısındaki kişi tarafından;
İtilip-kakılıp ret edilmekten;
Yok, sayılıp değersizleştirilmekten;
Dedikodu silahıyla yaralanmaktan;
Ömrü boyunca çok korkar;
Bu duruma asla tahammül edemez…
…
Bazı insanlar ise paranoyaktır;
Yani çevresindeki her şey ve herkesten daima şüphelenir…
Dünyadaki tüm gizli haber alma örgütlerinin:
Kendini aralıksız olarak izlediğine inanır…
Böyle bir ruha sahip olan insan;
Ömrü boyunca;
Hep korkarak, gizlenerek, sinerek;
Hayatını istem dışında;
Zorunlu şekilde mutsuz olarak sürdürür;
Bir an önce ölme isteğiyle;
Acılar içinde yaşar;
Onun için hiçbir yer, ülke, devlet;
Asla güvenli değildir;
Olmaz olamaz olmayacaktır…
…
BU TİPLER;
Çarşıda, pazarda, sokakta, dolmuşta, otobüste, evinin bahçesinde, gazetelerde;
Gördüğü işaretlerden ve kişilerden;
Kendine göre tehdit anlamları çıkartır…
Örneğin trafik sembolleri, sokak lambası, insanların yüz şekilleri bile onu daima korkutur, rahatsız eder…
…
BU TİPLER;
Odasında bile rahat değildir;
Onun için bu evren ve gezegenin;
Her yeri canına kastedecek azılı düşmanlarla doludur…
Tüm insanlar bu kişiyi;
Yok, etmek için aralarında birleşmiştir…
…
Bazen sokaktaki kalabalıklara;
Karışmak ister;
Kent merkezindeki;
Koca meydan indiğinde;
On binlerce kişi;
Birden çevresinden çekilir;
Ortada kendini yalnız bıraktıklarına;
Meydanda varlığını hedef haline getirdiklerine inanır…
…
Bir ara tüm ruh hali ve düşünceleri değişir;
Kimsenin kendini görmediği ve asla göremeyeceğine inanır;
Ama kendi her an herkesi;
Her yerde ve her koşulda;
En ince detayına kadar görebilir…
…
BAŞKA BİR İNSAN;
Başka bir gün ve aniden;
İçindeki evreni, dünyayı, hayatın
Mucize güzelliklerini görüp keşfetmeye başlar…
Kendine göre dünyanın en iyi insanı;
Herkesin sevgilisi, dostu olduğunu;
Tüm gücüyle evrene var gücüyle haykırır…
…
Bu ruh halini yaşayan insan;
Dünya insanlık ailesinin her bireyi;
Ve kendiyle sonsuza kadar barışır gibi düşünür;
Güzel hayallerine ulaşmak için;
Kendiyle bir tür yarışa girer…
Işık hızında mutluluklara koşar…
…
Bu iyi ruh halindeki insan için;
Müzik bazen onun en büyük sığınağıdır…
Güzel bir tabloda kendini bulur;
Güzel bir insan yüzüne;
Aşkla, sevdayla saatlerce bakabilir…
…
BAŞKA TİP İNSAN İSE;
Kendinin bu dünyadaki en büyük sevgiye layık;
Sevilmeye değer eşsiz insan olduğuna inanır;
Çevresindeki kimseye herhangi bir;
Kötülüğünün dokunmayacağı;
Garantisini verir…
…
En sağlıklı, her zaman en başarılı;
Tek insan olduğuna inanır…
Hayatının tüm insanlarınkinden;
Daha değerli olduğunu düşünür;
Dünyadaki tüm insanların kendini örnek almasını ister ve bekler…
…
Kendinin her zaman en büyük iyiliklere layık olduğunu söyler;
Yapılan herhangi bir iyilik karşısında nadiren şaşırır…
Ama ne olursa olsun;
Kendine sunulan her iyiliğin önünde;
Sevgi, saygı ve hürmetle eğilir…
…
Farklı bir ruh halinde ise;
Kalem, kâğıt, bilgisayar,
Kaldırım taşları,
Bir ağaç,
Bir çocuk,
Bir kedi,
Bazen de bir köpekle konuşur;
…
Çünkü bu kişi inanılmaz şekilde çok yalnızdır;
Çevresindeki insanların kendiyle konuşmaya vaktinin olmadığından yakınır…
Böylece sözlerinin dinlenmemesine;
Çok fazla da şaşırmaz…
…
FARKLI BİR İNSAN TİPİ İSE;
Evrenin her insan, her canlı için döndüğünü;
Ama dünyanın her zaman sadece kendi için farklı döndüğüne inanır…
Güneş sadece özünü aydınlatmak için doğar;
Tüm yağmurlar sadece kendi için yağar,
Tüm şarkılar yalnız kendine seslenir;
Şarkıları o nedenle sadece kendi duyar…
Bazı gerçekleri sadece kendi bilir…
…
HER BİRİ EVREN OLAN İNSAN İÇİN;
Peki, gerçek ve doğru olan nedir?
O da şudur;
Evrendeki herhangi bir galaksi,
Herhangi bir güneş sistemi,
Birbirine benzer mi?
Bu asla mümkün değildir;
Buradan bakınca dünya isimli gezegendeki;
Hiçbir insan da diğerine benzemez;
Biri diğeriyle asla eşit olmaz, olamaz…
…
Örneğin güzel bir tabloyu izleyen;
Ya da duygusal bir türküyü dinleyen;
İki insan aynı anda, aynı şeyleri;
Aynı yoğunlukta hissedebilir mi?
Böyle bir ölçü var mı?
Yanıtı elbette ki hayırdır…
…
Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki;
Bu gün dünya gezegenindeki;
İnsan sayısı kadar;
Hayata bakma algılama;
Yorumlama, değerlendirme;
Mutlu yaşama şekli ve türü vardır…
Yani hiç bir insan;
Diğeriyle tıpatıp eşit ve aynı olamaz, olamaz olmayacaktır…
…
Her insan bir gün kesin olarak gidecektir;
Çünkü herkes gitmek için dünyaya gelir;
…
Sonuç olarak;
Evren, galaksi, dünya, hayat ve insanın;
Her anı gizem, çelişki, devinim, dönüşüm ve değişimlerle doludur…
Bir saniye önceki ruh haliyle;
Bir saniye sonraki asla aynı olamaz…
Akıllı insanlar ne demek istediğimi somut biçimde anlar…