Ak Parti'de Yeni Dönem Google News

  • 19 Şubat 2021
  • 0
Font size:

Ak Parti İktidarı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 18 yıllık döneminde enkaz halinde aldığı Türkiye'yi çok ciddi bir şekilde şaha kaldıracak atılım ve hamlelerle sadece ekonomik anlamda değil uluslararası arenada kaybedilen itibarını da yeniden kazandırdı.

İşin vahim tarafı 18 yıllık iktidar dönemini E-muhtıra, Kapatılma Davası, Gezi Olayları, 6-8 Ekim Olayları, 17-25 Aralık  ve 15 Temmuz Darbe Girişimi gibi çok büyük badireleri ve ihanetleri atlatarak yaşadı.

Erdoğan'ı Siyaset Hayatında birlikte yol yürüdüğü arkadaşlarının ihanetleri ise bu 18 yıllık zorlu sürecin âdeta tuzu biberi oldu diyebiliriz.

Uluslararası Siyasette ise yine 2. Dünya Savaşı sonrası en gergin ve karmaşık bir tablo söz konusu idi.

Küresel Güçler Arap Baharı adı altında başta Mısır ve Libya olmak üzere Kuzey Afrika ülkelerini iç savaş ile yerle yeksan ettiler. Tıpkı Amerika'nın Afganistan ve Irak operasyonlarında olduğu gibi milletleri kendi devletlerine düşman ettiler. Demokrasi Getireceğiz dedikleri ülkeleri ekonomik ve siyasal anlamda ekmeğe muhtaç ettiler.

Yine 40 yıldır Türkiye'ye zarar veren PKK'nın yanına birde DEAŞ adı verilen Küreselcilerin piyonu olan yeni bir örgüt kurdular. Eşi benzeri görülmemiş Terör Saldırılarıyla Erdoğan'ı yıldırmaya çalıştılar.

Peki ülke içinde durumumuz nasıldı. Maliyesi iflas etmiş ve Ekonomi Yönetimi IMF Memuruna teslim edilmişti. Deprem bölgesine gitmekte güçlük çeken, memur maaşlarını ödeyemeyen ve batık bankalarda paralarını yitiren mağdur insanlar!

Sağlık sistemini hiç ama hiç konuşmuyorum. Vatandaş ne ölüsünü ne de dirisini hastanelerden çıkaramıyordu! Muayene ve ilaç sırasında hayatını kaybeden insanlar yürek burkan manzaralar oluşturuyordu.

Kısacası Erdoğan İktidarı döneminde yurt içinde ve yurt dışında tablo maalesef pekte iç açıcı değildi.

Erdoğan iktidarının ilk yıllarında öncelikle yaralara merhem olacak bir takım hızlı girişimlerde bulundu.

Bu arada Yol=Medeniyet anlayışı ile ulaşım&lojistik için ciddi ve uzun soluklu projeleri başlattı.

Özellikle Toki ve Kentsel Dönüşüm Projesi Ekonomi için Lokomotif etkisi sağladı. En önemlisi ise Büyük Devlet olma yolunda Savunma Sanayiinde yerli ve milli projelerin startını verdi. Dünya Siyasetinde aktör olmanın yolu güçlü ekonomi ve güçlü ordu ile mümkündü. Siyaseten ise içeride ve dışarıda ılımlı bir politika izledi.

Pkk başta olmak üzere illegal örgütlere siyasete dahil olmalarını önerdi. Çözüm Süreci bu olumlu ve ılımlı siyasetin zirvesi oldu diyebiliriz.

Açıkçası Uluslararası Siyasette ise Ortadoğu başta olmak üzere Asya ve Kuzey Afrika'da çatışmadan uzak uzlaşmacı bir usül benimsedi.

Erdoğan ne zamanki Küreselciler tarafindan kontrol edilemediği fark edilince işler tersine döndü.

İçeride ve dışarıda Erdoğan kötü adam olarak lanse edilmeye başlandı.

Küreselciler yerli işbirlikçileriyle içeride her türlü kaos ve çatışma üzerinden Erdoğan'ı yıkmaya çalışırken, yurtdışında ise Filistin ve Suriye üzerinden Erdoğan'ı siyaseten ciddî mânâda yıpratma gayretine girdiler.

Gerçekten Erdoğan âdeta tüm dünya ile tek başına mücadele ediyordu diyebiliriz.

Ne hazindirki içeride ise yerli ve milli bir duruşa sahip olmayan Ana Muhalefet Partisi Lideri vardı. Dışarıda bu denli mücadelenin yanında içeride laftan anlamayan bir siyasi anlayış vardı.

Deyim yerindeyse Erdoğan âdeta yalnız bir Savaşçı idi.

Tek başına sadece Türkiye'nin değil Dünya Mazlumlarının tensilcisi olma rolü ona yakışmıştı diyebiliriz.

Küreselcilerin yüzüne "One Minute ve Dünya 5'ten Büyüktür"  sözleri Dünya Mazlumları için büyük bir umut olmuştu.

Artık Dünya Siyaset Arenasında haksızlık karşısında dur diyen bir Siyasal Aktör vardı.

Bugün geldiğimiz noktada Erdoğan kendi partisinden 10 puan fazla oy oranına sahip, gerek yurtiçinde gerekse uluslararsı arenada saygı duyulan bir lider oldu.

Ancak değişen ve gelişen dünya düzeninde insanların duygu ve talepleri değişiyor.

Erdoğan Türk Halkının standartlarını yükseltmekle kalmadı talep ve beklentilerininde değişmesinde baş rol oynadı.

Bu nedenle artık kendisinden bugüne kadar hayata geçirmiş olduğu projelerin yanı sıra ekonomi başta olmak üzere farklı alanlarda yeni hamleler bekliyor.

Zaten Erdoğan geçtiğimiz günlerde "Eğitim Eğitim, Kültür ve Sanatta hedeflerin gerisinde kaldık" diye bir açıklamada bulundu.

Erdoğan bunun farkına varmış. Muhtemelen yeni dönemde bu konularda ciddi girişimlerde bulunulacak.

Ak Parti teşkilâtları Ülke genelinde kongrelerini tamamlıyor. Adana ve Ilçelerinde kongreleri tamamlandı.

Erdoğan 2023 Vizyonu ile uyuşmayan halkın derdi ile denetlenmeyen teşkilâtlar bu yarışta geri kalacak ve elenecektirler. Siyaseten daha kucaklayıcı ve ayrıştırıcı ifadelerden uzak bir siyaset güdülmesi hedeflenmektedir. Başkanlık Sisteminde +1 oyun ne denli önemli olduğu unutulmamalıdır. Yine bürokraside halkın derdine çözüm üretmeyen kibir abideleri  mutlaka pasifize edilmelidir.

"Halka Hizmet Hakka Hizmettir" ülküsü her daim ilk koşul olmalıdır.

Açıkçası bu dönem teşkilâtlarda görev alanların omuzlarında çok  ağır bir yük olacak.

Erdoğan'ın ısrarla "Tevazu, Samimiyet, Liyakat ve Gayret" ifadeleri asla unutulmamalıdır.

Toplumun Kılcal Damarlarına kadar inmeyen teşkilât mensupları bu dönem itibarı ile siyasette tarih olmaya mahkûm olacaktırlar.

Kısacası Mahalle Başkanından tutun İlçe, İl Başkanı ve Milletvekilleri olmak üzere yüksek bir gayret gösterilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle yeni dönemin Ak Parti teşkilâtlarına hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Selâm ve dua ile...

    Yorum Yaz