Ne Mutlu Bizlere Ki Türkiye Vatanımız

Kayıt Tarihi: 17 July 2021 Yazar: Muhammet Yumuşakipek

Bugün Türkiye'de herhangi bir ilin sokaklarında dolaşmaya çıkın, esnafla şöyle bir muhabbet edin.

Tabelalara dikkatle bakın, tabela isimlerine bakın.

Türkiye son yıllarda diğer ülkelerden çok fazla göç almıştır, özellikle sığınmacı, mülteci olarak ülkemize yerleşenlerin sayısı bir hayli fazladır.

Türkiye'nin mültecilere karşı uygulamış olduğu bu açık kapı politikası 81 ilin sokaklarına, dükkân tabelalarına da yansımış durumdadır.

Akıllara takılan mesele şudur, bu mülteciler bilinçli olarak mı Türkiye'ye alınmaktadır.  Ülkemizde bulunan Suriyeli mülteci sayısı 5 milyona yakın bir rakamdır, açıklanan verilere göre bunun 1 milyonu çocuktur.

Ve her geçen gün ülkemizdeki mülteci sayısı artmaktadır. Ve bu artış birtakım olumsuzluklara neden olmaktadır.

Sizlerle Adana örneği üzerinden bir değerlendirme yapalım.

Mültecilerin Adana'ya gelmesiyle esnafın uygulamış olduğu fiyat politikaları değişmiş ve ucuz işgücüne dayalı bir üretim modeli oluşturulmuştur bunların denetimleri de yapılmamaktadır.

Özellikle Adana’da, ev kiralarında fahiş artışlar meydana gelmiştir.

Zira mülteci aileler birleşip bir evde kalmakta ve ev sahipleri evlerini diledikleri fiyattan kiralamaktadır. Bu da emlak piyasasında ciddi fiyat artışlarına ve dalgalanmalara neden olmaktadır. Bu ülkemizde genel olarak algılanabilecek bir durumdur.

Türk askeri Suriye'deki büyük savaşta sayısız şehit vermiştir. Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye'ye yerleşenler Türk askeri Suriye'de şehit olurken onlar deniz kenarlarında ellerinde nargileler ile pozlar vermiştir. Elbette ki bu bir örnektir ve istisnai olabilir. Lakin bu konuda verilebilecek en ufak bir taviz bizlerin sabır sınırını aşındırmaktadır.

Bizler iyi biliyoruz Ensar ne demektir muhacir ne demektir.

Bizler yardım edenler olarak ülkemizin tüm imkanlarını mültecilere karşı cömertçe kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz.

Ülkemizde iş sahaları açmalarına izin verdik, mülk sahibi olmalarına izin verdik ve bu bonkör hareketlerle sayısız mültecinin kalbini kazandık.

Türk halkı neciptir, kurtuluş savaşında çıkarılan tekalifi milliye emirleri ile varını yoğunu getirip vatanın yoluna teslim etmiştir. Yine aynı durum olsa varını yoğunu teslim etmeye hazırdır.

Türk halkı uludur. İslam medeniyetinin son kalesidir. İslam sancağını yükseltecek olandır.

Türk halkı iman sahibidir, yüce Allah'ın izniyle muzaffer olacak olandır.

Türk halkı nerede ezilen, hor görülen varsa, ona sahip çıkandır.

Myanmar'a kadar uzanan bir sevgi timsalidir.

Afrika'daki çocukların yüzlerindeki tebessüm Kudüs’teki kararlılık ve dik duruştur Türk halkı.

Gerçekten mülteciler konusunda endişeli halkımız, bizler sonuna kadar yardım etmeye hazırız düşkünlere, yardıma muhtaçlara.

Lakin yazımda da belirttim, giderek artan bu mülteci popülasyonu vatandaşlarımızın hayatlarını olumsuz etkilemektedir. Özellikle bu konuda acil seri planlara ihtiyaç vardır.

Giderek artan bu artış ilerleyen zamanlarda iç karışıklıklara neden olabilir.

Ama şunu iyi biliyorum ki bizler Türk halkı olarak kanımızın son damlasına kadar savaşmadan vatanımızı asla terk etmeyiz.

Nasıl ki Çanakkale'de yediden yetmişe bir destan yazdık, vatanımızı sahipsiz bırakmadık. Nasıl ki büyük taarruz da düşmanı denize dökerek büyük zafer kazandık. Yine biz aynı şuurla ve aynı imanla buradayız.

Bizler Gaziantep’te, cesedimi çiğnetmeden Gaziantep’i çiğnetmem diyen Şahin Bey, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam, Erzurum'da Nene Hatun, İzmir'de düşmana ilk kursunu atan Hasan Tahsin’iz.

Bizler Türkiye sevdalıları, ay-yıldızlı Albayrağ’ın yegâne yılmaz koruyucularıyız.

Ne mutlu bizlere ki Türkiye vatanımız.

Esen kalın, sevgiyle kalın

 
Daha iyi bir kullanıcı deneyimi için tanımlama bilgileri kullanır. İzin verir misiniz?

Telefon: 0532 268 05 48

E-Mail: info@kilithaber.com