Yüzyıllardan beri aynıdır bu, çeliğe su vermek gibidir demişlerdi hayat, önce iyice yanarsın, yandıkça erirsin, sonra suyla buluşur harika bir madde halini alırsın.
Arada tam yanamayan erken suyla buluşanlarda var tabii, onlar ise hurda olarak satılmaya ya da yeniden eritilip tekrar tekrar kullanılmaya alışmışlar.
Tabii birde usta lazım, hem de ustaların ustası. Peki, kimdir bu usta, insanın sanatkârı kendisidir derim ben hep, dış koşullar ne olursa olsun, eğer islenmeyi isterse bir insan işlenebilir. Ve bir örnek daha veririm. Kömür ve elması işaret ederek. İkisi de birbirinin aynısıdır. Gerçekte biri yüzyıllar boyunca kendi kendini işlemiştir, diğeri ise isleyemeden alıkonulmuştur. Biz insanlarda böyle değil miyiz? Bizi bıraksalar belki dahi olacağız. Şaheserler ortaya koyacağız. Ama bırakırlar mi ki hiç. O yüzden hep pişmanlıklar ve olmamış hayallerle çevrilidir hayatımız. Herkesin güçlü bir potansiyeli vardır. Birileri ağaca tırmanabiliyorsa herkes tırmanabilir. Lakin arada oluşan fark çeliğin suyla buluşma zamanı gibidir. Ne geç ne erken tam ortasında olacak bu buluşma.
Yani hayat mücadelesi işte her şeyin sorumlusu, yarım kalan hayallerin sanığı hayat mücadelesi.
Ve böyle devam edecektir nesilden nesile. Nice elmaslar kaybolup gidecektir bir kömür arabasının içinde.
Herkes başarabilir, zor olan başarmak değildir, zor olan bu hayat mücadelesinde nerede olduğundur.
Bir düşünelim ve bu mücadelede bizler neredeyiz belirleyelim.
Esen kalın sevgiyle kalın
Telefon: 0532 268 05 48
E-Mail: info@kilithaber.com