Neden hep kendi görmek istediğimizi görüyoruz bilmiyorum, halbuki çok farklıdır gördüklerimiz. Biz hep gördüklerimizi kendimize uygun hale getirip öyle yorumluyoruz.
Basit ve sığ bir düşünceyle yargılıyoruz birbirimizi.
Anlamıyorum, kimsenin kimseye tahammülü yok, sürekli bir köşe kapmaca halindeyiz.
İş yerinde, okulda, mahallede hatta sokakta bile bir köşe kapmaca oynuyoruz. Neden peki tüm bunlar, bir üst seviyeye geçmek için mi, ya da birilerine ben senden daha iyiyim demek için mi?
Hayat inanın beklemiyor, zamanımız akıp giderken bizim zamana dur deme gibi bir şansımız olmayacak maalesef.
Toplum olarak mı yabancılaştık, bu kadar mı kin duyar olduk birbirimizden,
Güven konusu birde en ehemmiyetli konulardan, meşhur bir söz vardır bu devirde babana bile güvenme, gerçekten bu kadar aciz bir kelimeyi nasıl oluyor da kullanıyoruz biz.
Yarınlar için çalışıyoruz, yarınlar için koşuyoruz, bu koşuşturma esnasında benliğimizden öylesine uzaklaşıyoruz ki, bizi tutabilene aşk olsun.
Peki anı yaşamak, bugünde kalmak ne geçmiş ne yarın sadece o anda yaşamak bu konuda bir fikrimiz var mıdır?
Hayatımız stresle örülü duvarlardan oluşuyor bu duvarları ören bizden başkası olamaz, kendimizi zihinsel olarak dört duvarın içine kapatıyoruz farkında olmadan.
En son ne zaman bir gülün kokusunu aldık şöyle doya doya, ya da sabah kalktığımızda havayı içimize çekip koca bir oh çekebildik hadi cevap bekliyorum sizden.
Hayatımızda ki her olumsuzluk bizleri diğer olumsuzluklara itiyor, geniş bir karamsarlık ağına takılıyoruz.
Duygularımız hep aksini söylüyor biliyorum lakin bizler zihin subayını dinliyoruz ve zihnimizin geliştirmiş olduğu algoritmaları sıkı sıkıya takip ediyoruz.
Yakın geçmişte yahut uzak gelecekteki tasavvurlar için sürekli hareket halindeyiz ve gayet başarılıyız. Kendimizi yıpratma da ve kendimizle beraber ailemizi ve çevremizi de yıpratmada altın madalya kaparız doğrusu.
İnsanız bizler, belki hayat maratonu içerisinde bunu unutuyoruz. Ama ben hatırlatmak isterim bizler birer insanız. İletişime sevgiye saygıya hoş muhabbete ruhumuzun ihtiyacı var, içimizdeki bu olumsuzluklara son vermez isek durum vahim.
Bugün şöyle uzanalım kırlara, ruhumuza kadar ulaşsın doğanın temiz havası. Sonra tebessüm ile konuşalım, yüzümüz gözümüz ışık ışık parlasın, göreceksiniz ki her şey değişecektir.
Bizler adım atalım, hayat bize cevap verecektir.
Sağlıklı kalın, sevgiyle kalın.
Telefon: 0532 268 05 48
E-Mail: info@kilithaber.com