Çanakkale Zaferimizin 109. Yılı Kutlu Olsun

Kayıt Tarihi: 18 March 2024 Yazar: Abdülkadir Kaçar

-Şüheda fışkıracak toprağı sıksan da şüheda...
İstiklal Marşımızın bir satırında böyle der Mehmet Akif...
-TOPRAĞI SIKSAN ŞEHİT FIŞKIRIR, anlamındadır...
...
Hiç şüphesiz savaştığı tüm cephelerde: kahraman ordumuz tarihe
altın harflerle yazılan zaferler kazanmıştır...
Kural bundan sonra da değişmeyecektir...
Ancak bu gün her şeyimizi borçlu olduğumuz;
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşuna kadar giden
süreçte yapılan savaşların, halkımızın ve ordumuzun kahramanlığının
tarihte bir eşi benzeri daha bulunmamaktadır...
Bu günlerde okuduğum bir kitapta anlatılanlardan yola çıkarak;
Yurdumuzun nasıl kurtarıldığını,
Atalarımızın ne büyük fedakârlıklar yaptıklarını,
Kahraman ordularımızın düşmanın gözüyle nasıl görüldüğünü
ortaya koya; birkaç fotoğraf sunacağım;
...
1.Fotoğraf;
Tüm ömrü savaş meydanlarında geçen; büyük Atatürk bir
seyahatinde karşılaştığı yaşlı yurttaşa sorar;
-Mal- mülkle hiç uğraşmadık diyorsunuz... Bu nasıl iş?
Bunca yıl ne yaptınız?
Yaşlı yurttaş yorgun, hüzünlü boğuk bir sesle şöyle demiş;
-Biz Yemen, Tuna Boyları,
Balkanlar, Arnavutluk Dağları,
Kafkaslar, Çanakkale ve Sakarya da savaşıyorduk paşam...
...
2. Fotoğraf;
Düveli muazzama denilen, döneminin süper 7 gücü Çanakkale
boğazını geçmek için binlerce gemi, on binlerce askerle Osmanlıları
zorlamaktadır...
Çanakkale de Albay rütbesiyle savaşan;
Büyük kurtarıcı Atatürk askerlerine şu emri verir;
-Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum...

Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında başka kuvvetler
kumandanlar yerimize geçebilir...
...
3. Fotoğraf;
Alnından vurulacağını bildiği halde; bir an olsun düşünmeden
düşmanların karşısında yerini alan kahramanları gözünüzün önüne
getirin...
Mustafa Kemal Çanakkale de Türk askerine duyduğu hayranlığı
dile getiren satırlarında şöyle demişti;
-Karşılıklı siperler arası mesafe sekiz metre...
Yani ölüm muhakkak...
Birinci siperdekiler hiç biri kurtulamadan yere düşüveriyor..
Hemen arkasındaki onların yerine gidiyor...
Fakat nasıl gediyor biliyor musunuz?
Öleni görüyor, üç dakikaya kadar kendisinin öleceğini de biliyor
ama hiçbir tereddüt göstermiyorlardı...
...
4. Fotoğraf;
Mustafa Kemal satırlarında aynen şöyle anlatılıyor;
-Gencecik bir subayın köy kahvehanesinin önünden geçerken,
seksenlik ihtiyarın ayağa kalkıp ona esas duruş göstermesi ve selama
durması da hakikat....
Bu askere saygı...
Bu genç subayın üzerindeki orduya ve milleti temsil eden
üniformaya saygı ve sevgidir...
Çünkü biz asker milletiz...
...
5. Fotoğraf;
Çanakkale de Havranlı Koca Seyit onbaşı olayıdır...
Düşman topları Mecidiye Tabyasını olanca gücüyle dövmüş...
Bir tek Seyit Onbaşının topu sağlam kalmış...
Ama onun da vinci kırılmış...
Bulamış ellerini toprağa bu kara yağız delikanlı ve kucaklamış
276 kiloluk mermiyi...
Yalpalaya,yalpalaya altı basamaklı merdivene tırmanıp koymuş
namluya..
Sonra iki defa daha tekrarlamış bunu..
Nihayet vurmuş düşman zırhlısını devirmiş...

Akşam komutanı gelip öpmüş alnından...
-Bir daha kaldır oğul göreyim, demiş...
Çamlık Köyünden Mehmet Oğlu SEYİT ONBAŞI bakmış
mermiye;
-Daha kaldıramam kumandanım, demiş…
...
6. Fotoğraf;
-Kurtuluş savaşımız da 24 saat savaşan;
Askerlerimize bir günlük iaşe olarak sabah üzüm hoşafı,öğle
yemeği yok, akşama da yağlı buğday çorbası verilmiş..
Hatta bazı günler tek öğün yemek ancak tahsis edilebilmiş…
...
7. Fotoğraf;
İngiliz parlamentosunda yenilgilerine kılıf arayanlardan işgal
orduları kumandanı Hamilton şöyle demişti;
-Lordlarım, biz görevimizi yaptık… Hesabımıza göre Gelibolu
Yarımadasını 2,5 cm kalınlığında bir levhayla kaplayacak kadar
mermi attık... Ne yazık ki karşımızda ölmeyi emreden bir komutan;
koşa koşa ölüme giden bir ordu vardı... Biz başka ne yapabilirdik?
Elimizden bu kadar geldi...
...
8. Fotoğraf;
İngiltere Başbakanı Winston Churchill de aynı İngiliz
Parlamentosunda benzer bir itirafta bulunmuştu;
Başbakan Churchill konuşmasında şöyle demişti;
-Çok üzgünüm... Mağlubiyeti damarlarımda hissetmekteyim...
Her şeyi planlamış; Çanakkale bizimdir demiştim…
Yanılmışım... Bağrımda İngiliz gururu olmasa;
TÜRKLERİ ALINLARINDAN ÖPMEK, AYAKTA
ALKIŞLAMAK İSTERİM...
...
Sahip olduğumuz devletimiz neler pahasına kuruldu?
Bu gün özgürlüğümüzü nelere borçlu olduğumuzu
unutmamalıyız?
Bir amcamın şehit, birisinin gazi olduğu bu savaşı tarihin altın
sayfalarına, altın harflerle yazdığımız bur kahramanlıklar destanıdır...
...

Her insanımızın üzerine titremesi gereken;
Cumhuriyetimizin,
Demokrasimizin
Özgürlüğümüzün,
Bağımsızlığımızın temelini oluşturan inanılmaz fedakârlıklar ve
kahramanlıklarla oluşturulan altın sayfalardır...

Daha iyi bir kullanıcı deneyimi için tanımlama bilgileri kullanır. İzin verir misiniz?

Telefon: 0532 268 05 48

E-Mail: info@kilithaber.com